Sosyal
medyada dolaşan bir yazıda, sözde Hiroşima Üniversitesi’ndeki bir araştırmaya
dayanılarak Japon hükümetinin mikrodalga fırınların insana etkilerinin 1945’de
Japonya’da atılan atom bombalarının insanda kanser yapma etkisinden çok daha
fazla olduğu gerekçesiyle 2019 yılı sonuna kadar yasaklanacağı ve buna
uymayanların 5-15 yıl arasında cezalandırılacağı yer alınca bir çok kişinin
buna inandığı söyleniyor. Sonradan bu yazının asılsız olduğu, Japon hükümetinin
böyle bir karar almadığı, açıklandı ama mikrodalga fırınlarla ilgili kafalarda
sorular oluştu ve hatta bize de sorular
gelmeye başladı.
Bu
nedenle biz bu yazımızda bu konuyu biraz ayrıntılarıyla açıklamaya çalışacağız.
Ancak her şeyden önce şunu açıklamalıyız:
Mutfak fırınlarında kullanılan mikrodalgalar frekansındaki Elektro Manyetik
(EM) radyasyonun, radyoaktif maddelerden yayınlanan çok daha girici alfa, beta
ve gama iyonlayıcı radyasyonlarıyla bir ilgisi bulunmuyor. Bu nedenle bunlar
birbirlerine karıştırılmamalı. Fırınlardaki besinlerin radyoaktif olmaları ya
da radyasyon yaymaları da söz konusu değil (Ayrıntılı bilgiler için bkz./6/).
Mikrodalga fırınlar ilk kez nasıl ortaya çıktı?
Mikrodalgaların
besinleri çabuk ısıtma ve pişirme özelliğini ilk kez ABD’li Percy Spencer
1940’lı yıllarda, radar sistemleri için vakum tüpleriyle mikrodalga üretirken,
cebindeki çukulatanın eridiğini gördüğünde, rastgele, buluyor. İlk okuldan diploma
almadan 12 yaşında ayrılarak çalışmaya başlayan, kendi kendini yetiştiren ve meslek
yaşamında 150 patent alan Spencer, daha sonra çeşitli besinleri mikrodalgalara
tutarak deneyler yapıyor. Sonunda, aşırı büyüklükteki ilk mikrodalga fırın 1947 yılında 5000 dolar fiyatla piyasaya çıkıyor ve
bir lokantaya konuyor. Bugün neredeyse
her evde bulunan mikrodalga fırınların masa üstüne de konabilen çok daha küçük modellerinin
çok daha ucuza satıldığını biliyoruz (Şekil 1).
Şekil 1: 1947 yılında piyasaya çıkan 1,70 m yüksekliğinde, 350 kg
ağırlığındaki ve 5000 dolar’lık ilk mikrodalga fırın ile bu buluşu yapan ABD’li Percy Spencer (1894-1970)
Bugünkü mikrodalga mutfak fırınları güvenli mi?
İçinde su bulunan maddeler örneğin besinler, vücut
dokuları, sıvılar mıkrodalgaların enerjilerini soğurup ısıya dönüştürüyorlar.
Bir mikrodalga fırın, bunu üreten şirketin kullanım kılavuzuna göre
çalıştırıldığında güvenli olmakla birlikte bazı önlemlerin alınması yararlı olabiliyor.
Fırınlarda mikrodalgalar ancak fırının kapısı kapatılıp, şalteri çevrildiğinde
ve çalıştığı sürece ortaya çıkıyor ve mikrodalgalar fırın içinde kalıyor. Fırının kapısının sıkıca kapandığı kontrol edilmeli ve kapı iç
çevresinin bozuk olmamasına, temiz olmasına da dikkat edilmelidir. Fırının
mikrodalga kaçağı, uluslararası standartlara göre sınırlanmış olup, genellikle
çok azdır. Bununla ilgili Dünya Sağlık
Örgütü Sınır Değeri (WHO), fırından 5 cm uzaklıkta 50 Watt/m2 dir. Yapılan ölçümler, ortalama olarak,
fırından 50 cm uzaklıktaki değerin, 5 cm uzağı için geçerli olan sınır değerin
sadece %1’i kadar olduğunu gösteriyor. Buradan, bir mikrodalga fırının, uzun
süre çok yakınında durulmadıkça, vücuda olumsuz bir etkisi beklenmiyor. Epey
eski, çok kirli ve hasarlı bir fırının, örneğin kapağı yerine iyice
oturmuyorsa, kullanılmaması, servisine bildirilerek onarılması ya da
yenilenmesi gerekir. Şekil 3’deki bir aletle, mikrodalga fırınlar çalışırken
1-2 m uzağında yaptığımız ölçümler yukarıdaki sınır değerin çok altında
kalındığını göstermiştir.
Fırının kapağı açıldığında EM
radyasyonun üretilip yayılması anında kesiliyor. Bugüne kadar yapılan bilimsel araştırmalara
göre sınır değerlerin altında kalındığında, mikrodalga fırınlardaki az miktarlardaki
kaçaklar nedeniyle insan sağlığına olumsuz bir etki beklenmiyor. Bu sonuç,
hamileler ve küçük çocuklar için de geçerli olmasına rağmen, koruyucu bir önlem
olarak hamilelerin ve çocukların fırın çalışırken çok yakınında kalmamaları
öneriliyor /1/. Yeni fırınların zırhlama ve ilgili güvenlik önlemlerinin
sağlanmasından fırınları üreten şirketler sorumlu.
Şekil 2: Mikrodalga fırın Şekil
3: Mikrodalgaları kabaca ölçen bir alet
Mikrodalga fırınlarda pişirilen besinlerin vücudumuza zararı var mı?
Bugüne kadar yapılan bilimsel
araştırmalar mikrodalga fırınlarda ısıtılan ya da pişirilen besinlerin, normal
mutfak fırınlarındakinden daha fazla zararlı olduğunu göstermemiştir. Ancak,
mikrodalga fırınlarda, ısı yayılması besinlerin dış yüzeyinden iç yüzeyine doğru
ardı sıra olmadığından, mikrodalga radyasyon besinin iç bölgelerine aniden
girip, bir bölümünü ısıtırken, besinin diğer bazı bölümleri ısıtılmayabiliyor.
Buralardaki zararlı mikro organizmalar öldürülemediğinden mikrodalga fırınlardaki
besinler zararlı olabiliyor. Bunu önlemek için, besinlerin pişirilirken, ara
sıra fırının durdurulup, besinin karıştırılması ya da besinlerin cinslerine
göre ilgili kılavuzlardaki pişirilme sürelerine uyularak fırında daha uzun süre
tutulmaları öneriliyor /2/.
Mikrodalgalar içinde su olan
maddelere (örneğin besinlere) enerjilerini aktarıp bunları ısıtırlarken, cam,
seramik ve plastik maddelerden enerjilerini pek yitirmeden geçiyorlar, metallerden ise yansıyorlar. Bu nedenle
mikrodalga fırınlarda metal kapalı kaplar kullanılmamalı. Üstü açık aluminyum
folyelerde yiyecekler ısıtılabilir.
Mikrodalga fırınların endüstride, büyük ölçeklerde,
kağıt, tekstil, deri, şişe mantarları, kurşun kalem ve çiçeklerin kurutulması
gibi daha birçok kullanım alanları da bulunuyor.
Mikrodalga fırında besinlerin nasıl piştiğinin kısa fiziği
Aşağıdaki
Şekil 4, EM radyasyonu, çeşitli dalga boyu ve frekans aralıklarında adlarıyla
birlikte gösteriyor. Görüldüğü gibi mikrodalgalar da güneş ışınları gibi, EM
spektrumda yer alıyorlar, sadece dalga boyu ve frekans aralıkları farklı.
Aslında ‘mikrodalga’ adından ‘milyonda bir dalga’ anlamı çıkarılabilirse de
böyle olmayıp, gelişigüzel takılmış bir addır. Mikrodalgaların frekansları çok
yüksek olup 100 Megahertz (Mega=milyar) ile 1 Terahertz (=1000 Megahertz)
arasındadır. Dalga boyları da 30 cm ile 1 mm arasında değişiyor ve bunlar Şekil
4’den de görüldüğü gibi Radyo Dalgaları denilen bölgede bulunuyorlar. Mikrodalgalar,
TV, FM radyo, cep telefonları ve baz istasyonlarında, radarlarda ve daha başka
yerlerde de kullanılıyor /2-5/. Mutfak fırınları çok çeşitli olmasına
karşın bunlarda kullanılan mikrodalgaların frekansı 2,45 Giga Hertz (2,45
milyar Hertz) ve dalga boyları da 12 cm.
Şekil 4: EM Spektrum
Bugünkü mikrodalga mutfak
fırınları 100 ile 1300 Watt arasındaki bir elektrik güçte çalışıyorlar. Fırında
bulunan Magnetron adındaki alette (vakum tüpü), bu gücün bir miktarı
kullanılarak, mikrodalga frekansında EM radyasyon üretiyor (Şekil 5). Mikrodalgalar, ısıtılan bir
katot telinden yayılan elektronların, magnetronda bulunan mıknatısların
yarattığı manyetik alanla etkileşmesi sonucu üretiliyor (Şekil 6). Mikrodalgalar
endüksiyonla fırın içinde alternatif bir elektrik alan yaratıyorlar. Fırına
konan bir besinin içindeki su molekülleri, bir ucu biraz artı, diğer ucu da
biraz eksi elektrik yüklü, iki kutuplu bir pusula iğnesi gibi, zaten kararsız
titreşirlerken, mikrodalgaların endüksiyonla ürettiği değişken (alternatif) elektrik
alandan aldıkları enerjiyle titreşimleri (rotasyonları) son derecede artıyor. Moleküllerin
artan aşırı hareketleriyle, ya da kinetik enerjileriyle, birbirleriyle
çarpışmaları ve sürtünmeleri artıyor ve kinetik enerjinin ısı enerjisine böylece
dönüşümüyle besin ısıtılmış ya da daha uzun süre fırında tutularak pişirilmiş
oluyor. Fırının tavanındaki, mikrodalgaları yansıtıp dağıtan, pervane (Şekil 5)
ile yemeğin konduğu alttaki döner tabla, mikrodalgaların besinin her yerine ulaşarak
ısı enerjisinin homojen dağılmasına yardımcı oluyor.
Şekil 5: Mikrodalga fırının çalışması, Şekil6:Magnetron’un iç yapısı
Yukarıdan soldan aşağıya: Kapı kilidi,
Dalga pervanesi, Magnetron, Güvenlik şalteri
İletkenler, Pişirme odası, Güvenik şalteri
Sonuç
Mikrodalga fırında pişirilen yemeklerde ısı yayılması
homojen olmadığından, yemeğin bazı bölümlerinde zararlı mikro organizmalar
öldürülmemiş olabiliyor. Bunu önlemek için pişirilme sırasında, karıştırılabilecek
yemeklerde, fırının durdurularak, yemeğin karıştırılması ve yemek pişirildikten
sonra da bir kaç dakika beklenmesi
ısının yayılarak mikro organizmaların öldürülmesini sağlayabiliyor.
Bugüne kadar yapılan bilimsel
araştırmalar, bakımlı ve kullanım kılavuzuna uyularak çalıştırılan fırınlardaki
mikrodalgaların, gerek besinlere etkileri, gerekse fırından kaçaklar sonucu vücuda
zararlı olabileceğini kanıtlamaktan uzaktır /1,2/.
Yüksel Atakan,
Dr.Radyasyon Fizikçisi-Almanya,
…………………..
İlgili yayınlar:
/4/The
mıcrowave oven power:https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/08327823.1987.11688024?src=recsys
/5/ The
impact of microwaves: https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/00222739.1973.11688865
/6/
Radyasyon ve Sağlığımız? kitabı Y.Atakan, Nobel yayınları, 2014 (İyonlayıcı radyasyonlar
ve iyonlayıcı olmayan radyasyonlar bölümleri)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder