Fukuşima kazasından 5 yıl sonra bugün neler biliyoruz?
Yüksel
Atakan, Dr.,
Radyasyon Fizikçisi, Almanya, ybatakan@gmail.com
Japon
hükümeti, ülkedeki toplam 54 nükleer reaktörden, o gün çalışan, 43 reaktörü 11
Mart 2011 kazasından sonra durdurdu. Bugün Japonya’da sadece güneydeki
Sendai’de 2 reaktör tekrar çalıştırılıyor. 23 reaktörün işletilmesi için
yetkili kurumlara başvurulmuş olup bunlar için ilgili denetim ve yargı yolları
aşılmaya çalışılıyor.
Kazadan
önceki 54 reaktör ülkenin %30 elektrik gereksinimini karşılıyordu. İşletmeden
çıkarılanlar sonucu ileride 43 reaktörün Japonya’da çalışması bekleniyor.
Bunların tekrar işletmeye açılmaması için Japonya’da nükleer karşıtları destek
buluyorlar. Japonya’da bugün yeni bir nükleer santralın yapımı ise sürüyor.
Ancak artırılmış güvenlik önlemlerinin yerine getirilebilmesi için yapımı
gecikiyor.
11 Mart 2011
üçlü felaketi
- Büyük deprem (9 büyüklüğünde
ilk kez); 2. Tsunami ve 3. Fukuşima Nükleer Santral Kazası.. Deprem anında
çalışan 1,2 ve 3 nolu reaktörler otomatikman durduruldu. Ancak nükleer
yakıt elemanlarındaki bölünme ürünleri (radyoaktif maddeler) saldıkları
ışınlarla ortamı ısıtmaya devam ettiklerinden, daha yıllarca soğutulmaları
gerekiyordu. Ancak santralda elektrikler kesilmişti (YGH’ı kopmuş, dizelli
ivedi elektrik üreteçlerini tsunami suları basıp işlemez duruma
getirmişti).
Kaza sonucu
380.000 kişi evlerinden uzaklaştırıldı. Bunlardan 130.000’i Nükleer santralın
20 km çevresinde oturuyordu. Toplam 1 milyon kadar ev oturulamaz duruma geldi.
Deprem ve Tsunami sonucu 16.000 kişi yaşamını yitirdi, 3200 kişi de kayıp.
Santralların
geçmişine bakış
General
Electric Fukuşima nükleer santralları zaten başlangıçtan beri sorunluydu!
Reaktörleri TEPCO şirketi işletiyordu. Reaktörlerin tümü kaynamalı sulu cinsten
reaktörlerdi. ilk 4’ü 760 MWe (elektriksel) güçteydi. Son 2 reaktör 1067 ve
1325 MWe gücündeydiler.
Fukuşima
reaktörlerinin, reaktör binalarını çevreleyen 'Koruyucu Kabının' (Containment),
büyük bir reaktör kazasında ortaya çıkacak yüksek basınca dayanamayacağını daha
1970'de ABD Atom Enerjisi Kurumu uzmanları bir teknik raporla açıklamıştı. Buna
rağmen, basınç düşürme sistemi yapılmadan reaktörler işletmeye açıldı. Kiler
katındaki ivedi elektrik üreteçlerinin de sular altında kalabileceği, uzmanlarca
bir çok kez açıklanmasına rağmen bunlar üst katlara hem yer sorunu olduğundan
hem de ek gider oluşturacağından taşınmadı.
2002 yılında
TEPCO elemanları 16 yıl boyunca teknik raporları değiştirerek sistemlerdeki
arıza ve kazaları gizledikleri, düzmece raporlar hazırladıkları ortaya çıkınca
santrallar durduruldu ancak 2003 yılında bazı düzeltmelerden sonra tekrar
işletildi. Kazadan 10 gün önce ise çeşitli aletlerin, pompaların ve dizelli
elektrik üreteçlerinin 11 yıldır bakımlarının tam yapılmadığı açıklanmıştı ama
aldıran olmadı. Kısacası: Kaza geliyorum diyordu
Fukuşima'da
bugün durum?
Radyoaktif
maddelerden temizleme, yıkama binaları kapsülleme ve reaktörleri soğutma gibi
çalışmalar sürüyor. Sıvı ve katı atık depo/tanklarıyla santral alanı (şekildeki
gibi) dolmuş durumda. Reaktörlerin çevresindeki alan ancak 30-40 yılda
temizlenebilecek ve bunun maliyeti 100 milyar doları geçeceği belirtiliyor.
Santralın10-20
km çevresi kazadan hemen sonra boşaltıldığından, Çernobil'deki durumun aksine
insanlar gereksiz yere radyasyon dozu almadılar. Çernobil’de ise, kaza
gizlendiğinden, ilk 3 günde yüksek iyot 131 dozu nedeniyle, daha sonraki
yıllarda, çocuklarda tiroit kanseri ortaya çıktı.
Fukuşima
kazasından hemen sonra bölgenin boşaltılması sonucu fazla radyasyon dozu
alan ve radyasyondan ölen olmadı. Ancak evlerinden uzaklaşmak zorunda
kalan bazı kişilerde depresyon ve travma nedeniyle ölenlerin 1000'i aştığı,
kanıtlanamasa da, medyada yer alıyor.
Elde edilen
bulgular ve özetle durum:
- Fukuşima bölgesinde Cs 134 ve Cs
137 en yoğun radyoizotoplar olmuştur.
- Radyasyon dozunun oluşmasına en
büyük katkı vücudun dıştan ışınlanmasından gelmiştir (20 mSv’den az).
- Vücudun içten ışınlanması, sıkı
besin kontrolları nedeniyle önemsiz kaldı (besinlerde yapılmakta olan
radyoaktivite ölçümleri ve kontrollar uzun süre devam edecek).
- Japonya’nın her yerinde
Fukuşima kaynaklı radyoizotoplar ölçülmüş ise de Fukuşima bölgesi en çok
etkilenen bölge oldu.
- Uluslararası araştırmalar (WHO,
UNSCEAR) ve santral alanının temizlenmesi, reaktörlerin soğutulması,
reaktörlerin çevresine set çekilmesi, havalandırma, filtreleme ve yakın
çevrede koruyucu önlemler alınması gibi daha bir dizi önlem, onarım, bakım
ve arındırma çalışmaları 30-40 yıl sürecektir. Santralların 6’sı da
ileride de çalıştırılmayacaktır.
Alınan
dersler
Yeni bir
nükleer santral projesinde Fukuşima kazasından alınacak önemli derslerin
başlıcaları ve yüksek güvenlikli bir nükleer santralın teknik özellikleri şöyle
ortaya çıktı.
- Santral depreme daha dayanıklı
olarak projelendirilip kurulmalı,
- Santrala verilen elektriğin
kesilmesinde, ivedi (acil) dizel jeneratörleri sorunsuz çalışacak şekilde
projelendirilmeli ve en uygun yerlerde konuşlandırılmalı,
- Hidrojen gazı patlamalarının
oluşmasını önleyecek sistem çalıştırılarak patlamalar ortaya çıkmamalı,
- Nükleer yakıt maddesinin
ergimesi durumunda reaktör kazanı dıştan soğutularak çeliğin yapısı
(sertliği) bozulmadan ergiyen yakıt kazan içinde kalmalı,
- Çok yüksek sıcaklıkta reaktör
kazanının delinmesi durumunda, kazanın altında yakıt tutma çanağı
bulunmalı.
- Santralda ivedi komuta merkezi
ve simülatör bulunmalı personel önceden hazırlanmalı
Kaynaklar:
- Ülkemizde kurulacak nükleer
santrallarla ilgili radyasyon güvenliği (FMO Teknik Raporu, Y.Atakan, 50
sayfa, www.fmo.org.tr)
- Fukuşima kazasının 4.yılında
durum (Bilim ve Gelecek dergisi Nisan 2015)
- Radyasyon ve Sağlığımız kitabı:
https://www.nobelkitap.com/kitap_113005_radyasyon-vesagligimiz.html (Nobel
yayınları 2014, Y.Atakan)
Not: Bu
yazı, 'Herkese Bilim Teknoloji' portalından aktarılmıştır (http://www.herkesebilimteknoloji.com/haberler/surdurulebilirlik/fukusima-kazasindan-5-yil-sonra-bugun-neler-biliyoruz)