Böylesine tatlı
bakışlı atom
Burada tabu,
orada vaat: Nükleer enerjinin yeni görünümü
Leslie Dewan hiçbir şey talep etmedi. Herkes ondan
bahsediyor. Bourget’de (Paris) yapılan büyük iklim gösterisini takiben Bill
Gates, Temiz Enerji Koalisyonu’nun sepetine ilk iki milyar doları koyduktan
hemen sonra, Boston’da bir gazete kendisine Leslie’yi ve şirketi Transatomic’i
unutmamasını hatırlatıyordu.
Henüz otuzundaki uzun kestane renkli saçlı, gülümseyen
bu genç kadın bir nükleer santrala hükmetmektedir. En azından kâğıt üzerinde,
daha doğrusu bilgisayarında… Her şey orada bulunmaktadır: planı, yenilenen
yakıtı, önemli ölçüde düşürülmüş fiyatı… Bu proje daha şimdiden Batı yakasından
bir başka milyarderi, Elon Musk’ın ortağı ve PayPal’ın kurucularından Peter
Thiel’i cezbetmiştir. Thiel Transatomic’e ilk üç milyon doları hibe etmiş ve Amerikan
Kongresi’nde nükleerde yeni bir yol açılmasına imkân tanıyacak yasanın
düzeltilmesini zorlamak amacıyla New York Times’ta bir köşe edinmiştir – bu
yeni nükleer yol diğer teknolojilerin yanı sıra Genç Leslie Dewan’ın projesini
de kapsamaktadır.
Peki, bu mantıklı bir davranış mıdır? Parçalanma [fisyon] enerjisi tatsız bir durumdadır.
ABD pazarı konvansiyonel olmayan hidrokarbonların bolluğu [kaya petrolü/gazı kastediliyor] yüzünden alt üst olduğundan
santrallar kapanıyor. Avrupa’da ise Fukuşima zihinleri bulandırdı: Almanya,
İtalya, İsviçre, Belçika [konvansiyonel]
nükleerden çıkıyorlar ve Fransa adım adım geri çekiliyor.
O hâlde Leslie ne yapıyor?
Beş yıl önce MIT [Massachusetts
Instiute of Technology]’te doktorasını hazırlarken Leslie nükleer
sanayiinin arşivlerine girdi. Neden, geçen yüzyılın ortalarında Basınçlı Su
Reaktörleri diğer teknolojileri bastırdı? Çünkü bunlar elektrik üretimi dışında
askerlere gerekli olan bombanın yapımında kullanılan plütonyumu da
üretiyorlardı. Araştırma o zamanlar soğuk savaş ve onun stratejik atılımlarıyla
yönlendiriliyordu. Ama bir prototipi denenmiş olup sonradan bırakılan Ergimiş
Tuz Reaktörleri gibi başka alanlarda da araştırmalar yapılmıştı. Bu tür
teknolojide yakıt sıvıdır: kaza durumunda boşalıyor ve bir havuzda donuyor.
Three Mile Island, Çernobil veya Fukuşima gibi faciayla sonuçlanan reaktör
erime riski söz konusu değildir.
Leslie Dewan da işte bu yola girdi. Bir arkadaşıyla
yeni bir Ergimiş Tuz Reaktörü modeli tasarladı ve bunu geliştirmek üzere
Transatomic şirketini kurdu. Şimdi ekiplerinin sanal olarak gerçekleştirdiği bu
reaktörü kanıtlayabilmek için başka milyon dolarlar arıyor.
Onu yönlendiren neydi? Bilimsel taşkınlık mı,
teknolojik heves mi, nükleer lobi mi? Hayır, diyor kendisi: sadece iklim. Onun
öne sürdüğü, eski santralların risklerini taşımayan ve karbondioksit (CO2)
üretmeyen bol elektrik üretimi. Nükleerin karbon ayak izi rüzgâr
santrallarınkiyle aynı mertebede ve güneş enerjisi panellerinkinden daha
düşüktür. Dahası, Leslie’nin reaktörü, yerine geçmek iddiasında olduğu [konvansiyonel] santralların,
depolanması büyük sıkıntı kaynağı olan yüksek radyoaktiviteli atıklarını da [toryumun yanı sıra] yakıt olarak
kullanıyor. Kendisinin ifadesine göre mevcut radyoaktif atıklar 72 yıl [ABD’nin] elektrik ihtiyacını
karşılayacak düzeyde.
Bill Gates Leslie Dewan için kesenin ağzını açacak mı?
Belki. Ancak Microsoft’un kurucusu da bu yolda yatırım yaptı. TerraPower isimli
şirketi kurdu, bunun amacı da [nükleer]
atıklardan hareketle küçük birim reaktörlerde nükleer elektrik üretmek. Ve o da
MIT’li genç kadın gibi aynı duvara çarptı: tamamen basınçlı sulu reaktörlere
göre programlanmış Amerikan bürokrasisi. O da aniden TerraPower’ı Çin’e
nakletti, çünkü orada Komünist Partisi onunla aynı “hayâli” paylaştığından bu
tür işlerde daha esnek.
ABD’de on kadar yeni kurulan şirket yeni nükleer
varsayım üzerine çalışmaktadır. Bunlardan üçü, Peter Thiel, Paul Allen
(Microsoft) ve Jeff Bezos (Amazon) tarafından finanse edilmekte olup kaynaşma
(füzyon) enerjisini araştırmaktadır.
Şaşırtıcı bir manzara… Elli yıldır hiçbir nükleer
kazanın meydana gelmediği Batı Avrupa’da ise nükleer bir tabu olmuştur. Ama
başka yerlerde ve üstelik o faciaların olduğu ülkelerde nükleer yeniden güç
kazanmaktadır. Japonya santrallarını yeniden açmakta, onun yanında Çin nükleer
santrallarını çoğaltmaktadır. Atlas Okyanusunun karşı tarafında da Leslie Dewan
çevrebilimi ön plana çıkaran birliklerin önünde bayraktar gibi ilerlemektedir.