'Erciyes
Üniversitesi’ndeki 12 röntgen teknisyeninin hepsi tiroit kanseri oldu!' haberiyle
ilgili 'Radyasyon Fiziği'ne göre neler söylenebilir?
10
Haziran 2016 günlü Cumhuriyet'te 'Hepsi Kanser Oldu' başlıklı bir
haberde, Erciyes Üniversitesi'ndeki (EÜ) 12 röntgen teknisyeninin tiroit
kanserine yakalandığı ve Türk Sağlık Sendikası’nın Çalışma Bakanlığı'na
başvurarak, durumu araştırmak üzere müfettiş istediği yer alıyor. Türk
Radyoloji Derneği İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’ndan Doçent Dr. bir üye
ise: 'röntgen çekimi sırasında çalışanların kurşun ‘boyun koruyucu’ denilen
radyasyonu engelleyen zırhları ve kurşun önlükleri, ağır geldikleri için,
kullanmadıkları ve bu nedenle tiroit, kemik iliği, akciğer ve meme
kanserlerinin ortaya çıkabileceğine dikkat çekiyor. Öte yandan EÜ'deki kanser
şüpheli bir teknisyen, koruyucu kurşun önlükleri ve boyunlukları sürekli
kullandıklarını açıklıyor ve kendisinde neden kanser olduğunu anlayamadığını
söylüyor? (Cumhuriyet, 14.06.2016)
Bu
arada, Erciyes
Üniversitesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru'nun, Tıp Fakültesi
Hastanesi’nde çalışan 12 personelin tiroit kanseri olduğu iddiasının gerçeği
yansıtmadığını “12 kişinin tiroidinde nodül tespit ettik, bunlardan iki
tanesini kanser şüphesiyle ameliyat ettirdik, ameliyat sonrasında da sağlığına
kavuştular ve şu an çalışmaya devam ediyorlar” dediği bildiriliyor.
İlgili
bakanlığın, durumu incelemek üzere uzmanları görevlendirdiği de açıklanıyor
(Hürriyet 14/15.06.2016)
Bu
konuda radyasyon fiziğine göre neler söylenebilir?
Tiroit
kanseri, aşırı radyasyonun etkisiyle olabileceği gibi, kalıtımla (genlerle) ve
iyot eksikliği gibi çeşitli nedenlerle de ortaya çıkabiliyor. Tiroit kanserinin
kesin etkeni, boğaz bölgesinde oluşan aşırı radyasyon dozu dışında, genellikle
bilinemiyor. Biz burada, radyasyonun tiroide etkisini ve radyoloji
bölümlerindeki teknisyenlerin durumunu kısaca inceleyeceğiz:
Radyasyonun
etkisiyle ilgili olarak örneğin Çernobil sonrası, kaza ilk günlerinde
gizlendiği için, hemen boşaltılmayan çevredeki çocukların, aşırı Radyo İyot
(iyot 131)'un yaydığı radyasyonla tiroit kanserine yakalandıkları 5-10 yıl
sonra ortaya çıkmış ve bu çocukların çoğu tedaviyle iyileşmiş, bazılarının
tedavisi ise sürüyordu. İyot, radyoaktif olsun ya da olmasın alınan besinlerle
tiroit bezinde toplanıyor ve radyoaktif olanı (Çernobil'de özellikle çocukların
içtiği sütteki iyot 131 yoluyla) yüksek miktarda ise, tiroitte radyasyon dozu
oluşturarak kansere yol açabiliyor.
Tiroit
kanserinin, çocukluklarında sık çekilen röntgen filmleriyle boğaz bölgeleri
yüksek dozda röntgen ışınlarına hedef olanlarda 5 ile 15 yıl sonra ortaya
çıktığı da gözlenmiştir. Sık sık diş röntgen çekiminin (boğaz bölgesini de
etkilediğinden), tiroit kanserine yol açabileceğiyle ilgili bilimsel çalışmalar
da vardır.
Ancak
Erciyes Üniversitesi’nin radyoloji bölümünde kullanılan röntgen aygıtlarından
yayınlanan radyasyonun, oradaki görevli teknisyenlerin, hatta koruyucu kurşun
zırhlar kullanmasalar bile (kullanmaları kuşkusuz gerekir ve zorunludur da)
tiroit bezlerinde çok yüksek radyasyon dozları oluşturacağı, normal olarak,
beklenemez. Çünkü röntgen ışın demetiyle hastalar kısa sürede ışınlanırlarken,
radyasyon teknisyenleri, hastaların yanlarında değil, duvarları zırhlı odanın,
dışına çıkarlar, çıkmamış olsalar bile, ancak olabilecek yansımalarla, enerjisi
düşük radyasyonlarla alacakları dozun da tiroitte, zamanla, kansere yol
açma olasılığı yok denecek kadar azdır.
Başka
organlarda da görülmeli
Zaten,
tiroit de kanser yapabilecek kadar aşırı bir doz oluşması demek, radyasyon
uygulamasının yapıldığı odanın her yanının aşırı röntgen ışınlarıyla taranması
demek olur ki, bu durumda teknisyenlerin 'tüm vücutları' ışınlanacağından,
başka organlarında da kanserin görülmesi gerekirdi.
Böyle
bir durum ise haberde yer almıyor. Her ne kadar teknisyenler günde 30'u geçen
röntgen çekimleri yapabiliyorlarsa da, vücutlarının aldıkları radyasyon
dozları, dozimetre ölçüm sonuçlarına göre düşük olup her bir 2 aylık süre
boyunca genellikle 0,1 mSv'in altındadır/Bkz. 1/. 2 aylık sürede alınan doğal
radyasyon dozu ise ortalama olarak bunun 4 katıdır (0,4mSv). Genellikle
kullanılan film dozimetrelerinin duyarlıklarının sağlıklı bir ölçüm için
yeterli olamayacağı düşünülse bile bunun 2-3 katı değerlerin dahi, doğal radyasyon
dozundaki değişimlerin altında kalacağı ve teknisyenlerde ek bir kanser riski
oluşturma olasılığının yok denecek kadar az olacağı hesaplanır.
Röntgen
uygulamalarının yapıldığı odaların küçük penceresinden, teknisyenler ara sıra
hastaları gözlerken, göğüslerindeki dozimetrelerin kaydedemediği dozları baş ve
boyun bölgesinin alması da düşünülebilir. Ancak bu ve diğer yollarla aşırı bir
tiroit dozunun ortaya çıkması genellikle beklenmez. Teknisyenlerde tüm bu
yollarla aşırı tiroit dozları oluşmuş olsaydı, benzer kanser haberlerinin
Türkiye'deki ve hatta dünyadaki sayıları binleri geçen başka radyoloji
merkezlerinden de gelmesi gerekirdi. Böyle bir durum ise söz konusu değil.
Peki,
hastaların durumu?
Öte
yandan röntgen teknisyenlerinden önce, örneğin bir kaç bilgisayarlı
tomografiyle (BT) çok daha fazla radyasyon dozu alan hastaların kanser olmaları
gerekir ki bunun da olasılığı bugüne kadar yapılan radyasyon uygulamalarından
elde edilen deneyimlere göre, çok düşüktür: Baş BT riski: 1/10.000, Meme
kanseri BT riski: 1/30.000 (ayrıntılar için bkz. Sf.348 /Bkz. 2/).
Bu
nedenlerle, EÜ Başhekimi’nin açıklamasına göre 12 teknisyenin hepsinde değil,
ikisinde belirlenen tiroit kanseri şüphesi kesinleşirse, bunun etkenlerini
sadece radyasyonda değil, olabilecek iyot eksikliğinden, genlerle/kalıtımla
aktarıma kadar çok çeşitli bilim dallarında araştırmak doğu olur.
Bu ve
benzer konuların ayrıntılarının HBT sayfalarına bilimsel olarak aktarılmasıyla,
sadece konuya yabancı olanlara değil, bu konuda çalışanların bilgilerine de
katkıda bulunulacağını düşünüyor ve HBT yönetimini kutluyorum.
Not:
Bu yazı Herkese Bilim Teknoloji (HBT) dergisi portalında bulunuyor.
Kaynak:
/1/ Ahmet Kumaş, Türk Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, 2009 Antalya kongre kitabı,www.tumradder.net
/2/ Radyasyon ve Sağlığımız? kitabı, Y.Atakan, Nobel Yayınları 2014 https://www.nobelkitap.com/kitap_113005_radyasyon-ve-sagligimiz.html
/1/ Ahmet Kumaş, Türk Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, 2009 Antalya kongre kitabı,www.tumradder.net
/2/ Radyasyon ve Sağlığımız? kitabı, Y.Atakan, Nobel Yayınları 2014 https://www.nobelkitap.com/kitap_113005_radyasyon-ve-sagligimiz.html