Madde ile nötronun
etkileşim ihtimaline tesir kesiti denir. Bir maddenin toplam tesir
kesitini bulmak için tek enerjili nötronlar madde üzerine dik açı ile
gönderilir. Γ tınlaşım (resonans) genişliği, Ernötron tınlaşım
enerjisi ve ƃo tesir kesiti değeri en küçük kareler metodu ile
bulunur. bunun için belli kalınlıkta maddeden faydalanılır. Burada hedef
kalınlığı istatistik hataları minimum olacak şekilde seçilir. İstatistik hata
hesapları İndium için d kalınlığını 14.7 mikron olarak verir. I= Ioe-Nƃd
olarak tarif edilir. Burada N: 1 santimetre küpteki atom sayısı, Io
gelen nötronların kanal yoğunluğu (intensitesi), I giden nötronların kanal
yoğunluğudur. Burada Nƃd değerini hesaplarsak, 2.2 buluruz. Bu şekilde toplam
tesir kesitleri ölçülürken, tarif olarak tesir kesitinin hatasız ölçülebilmesi
için N. Ƃ.d değerinin 1’den küçük olması (N. Ƃ.d 1) gerekir. 2.2, 1’den çok küçük değil
büyüktür, dolayısı ile literatürde bu şekilde ölçülmüş bütün değerlerin
durumuna göre sistematik hatalar içerdiği, bu hataların ne büyüklükte olduğu
tarafımızdan tespit edilmiştir. İsviçreliler de aynı ölçüyü çoper kullanarak
Kadmium için yapmıştır. Çekmece’nin sonuçları, 10.000 dolar değerindeki
Berilyum mono-kristali kullanıldığı için İsviçreliler’den daha iyidir. Çekmece’de
Kadmium’un tesir kesiti de 0.025 eV enerjiden 200 keV’a kadar bulunmuştur.
Görülüyor ki tarif ettiğiniz fiziki büyüklüğün ölçü şartlarını sağlamadığınız
takdirde yanlışlar yaparsınız ve üstelik bu yanlışların neler olduğunu da
bilemezsiniz. Durum nötron zırhlama (shielding) hesapları için çok mühimdir.
İndium metali, reaktörlerde kontrol çubuğu olarak Kadmium ve Nikel’le birlikte
alaşım yapılarak kullanılır. Bu durum, kontrol çubuğunun reaktivite değerinin
olduğundan çok bulmanıza sebep olur. Sonuç, non-konservatif olduğundan sizi
ciddi hataya sürükler. Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi’nde kendi yerli
kaynaklarımızla Amerika BNL’den gelen çok değerli Dr. Herbert Kouts ve V.
Sailor’ın çok değerli yardımları ile Nötron spektrometresi yapıldı. TR-I büyük
reaktöründe kanallardan birinin yoluna Berilyum mono-kristali konuldu, dönen
bir mekanizma ile reaktörden çıkan nötronların enerjilerini ayırmak mümkün
oldu. Her malzemenin nötronlarla etkileşmesi nötron enerjisine göre muazzam
değişir. İndium’daki başkadır, Kadmium’daki tamamen başkadır.
Ben bu yerli yapım Nötron
spektrometresinde 1975 yılında, reaktörden çıkan nötronları İndium ince
levhaları üzerine dik açı ile düşürerek dünyada ilk defa İndium’u radyoaktif hale getirdim ve aktivitesini ince levhalar
geometrisinde dikkatle ölçtüm. Amacım ince levhalar arasında nötronların derine
ne kadar nüfuz ettiğini araştırmaktı. İndium sandöviçi nötronlara dik olarak
yerleştirildi. İndium sandöviçi 26,28 ve 44 mikronluk üç indium levhadan
ibaretti. 3 levhanın da nötron gören tarafı A, nötron görmeyen tarafı B olarak
işaretlendi. İndium beta aktivitesi Geigen Müller sayacında ayrı ayrı ölçüldü.
Bu 6 noktadan elde edilen aktiviteler bir grafik üzerinde gösterildiğinde
üçüncü levhanın aktivitesinin teorik öngörülenden mühim miktarda büyük olduğu
literatürde ilk defa bulundu. İndium’un birinci tınlaşımı (resonansı) olan
1.456 eV’luk nötronları spektrometreden seçtik ve İndium üzerine gönderdik.
Görülüyor ki nötronlar İndium içine teorinin gösterdiğinden çok daha fazla
derine nüfuz ediyorlar. Burada 115In(n,)116In
reaksiyonu kullanıldı. İndium levhaları aktive etmek için TR-I Reaktörü 1 MW
güçte 4 saat çalıştırıldı. Nötronlar niçin teorik hesaplandığından daha fazla
malzemenin içine giriyorlar? İndium’un yapısında tabanı kare şeklinde olan uzun
dikdörtgenler prizmaları var. Her metalin yapısında %80 o metalin kristalleri
vardır. Bizim gönderdiğimiz nötronlara tekabül eden DeBroglie dalga boyu 1.456
eV için 0.23 Angstrom’dur (0.23 Å). İndium’un kristal yapısındaki sabit d=
4.594 Angström’dür. Dolayısıyle nötronlar kanallaşma olayı ile aradan
kolaylıkla geçebilirler. Atomlar arasında sıcaklıktan dolayı Doppler genişleme
(self-shielding) olayı da vardır. Nötronların yutulma ve saçılma olayları da
vardır. Nötronlar izotropik şekilde hedefe çarpmazlarsa problemler meydana
gelir. Kontrol çubuğunun reaktivite değerinin olduğundan çok düşünülmesi çok
önemli sonuçlar doğurabilir. Biz bu olaya (nötron channeling) nötron kanallaşma
olayı diyoruz. Bu olay tesir kesitlerinde muhakkak göz önünde bulundurulması
gereken bir olaydır. Rahmetli Türkiye’nin çok değerli Denel Fizik Profesörü Dr.
Cavit Erginsoy alfa parçacıklarının kristallerde kanallaşma olayını bulmuştu.
Nur içinde yatsın.
Bir malzemeye ait
üniversal sabit, örneğin nötron tesir kesiti başlangıç tarifine uymadan
kullanılacak olursa, nötron kanallaşma olayı göz önüne alınmazsa birçok
sistematik yanlış bu şekilde ortaya çıkar. Kitabımı (Enerji, Erozyon, Fizik ve
Nükleer Fizik), dünyanın binlerce seçkin nükleer mühendislerinin bulunduğu
Amerika’nın çok saygın mühendislik üniversitesi (Mechanical Engineering
Department Stanford, California, 94305) profesörlerinden Dr. Sidney Fierman’ın
24 Mart 1975’te bana gönderdiği mektupla bitiriyorum. Durumu aydınlatmak için
koskoca Amerika benim mütevazi Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’nde
yaptığım, 7 yıl süren ÇNAEM 47 no.lu çalışmama muhtaç olabiliyor. Gençlere
söylüyorum; ne olursanız olun, azim, sevgi, merak, dayanışma, sabır ve dikkatle
yapacağınız eserler dünya çapında olabilir. Moralinizi yüksek tutun, deneysel
çalışın. Dr. Sidney Fierman’ın mektubunu kitabımın son sayfalarından
okuyabilirsiniz.
Doç.Dr.Çetin
ERTEK
20.10.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder