Sene
1986-87, Japonya’yı atom bombası yapmaması için Birleşmiş Milletler adına
teftiş ediyorum, Tokyo’dayım.
Bir
Cumartesi günü otelimin yakınındaki Tokyo Üniversitesi’ni ziyaret edeyim dedim.
Japonlar ilmi bakımdan çok cömerttirler. Birşey sorarsanız bildikleri herşeyi
size anlatmak, aktarmak isterler. Fiziko-kimya laboratuarlarındayım. Bir
profesör, adını maalesef unuttum, gas-kromotografi cihazında konsantre olmuş,
harıl harıl çalışıyor. Profesörün Cumartesi, Pazar bile çalıştığına dikkatinizi
çekerim. Üniversiteye girişte bana kimse mani olmadı. Bu da ayrı bir husus.
Tanıştık, anlatmaya başladı. “Dünyanın
yerkabuğu ne zaman ve nasıl meydana gelmiş? O zaman dünyamızın dinamiği nasıl
gelişmiş? ” Bana diyor profesör, “dünyanın her köşesinden tabii elmas gönderiyorlar,
işlenmemiş elmas, bazıları oldukça büyük, ben onları gas kromotografi cihazında
yakıyorum, çıkan gazların cinsini ve miktarını çok büyük bir hassasiyetle
ölçüyorum” diye ilave ediyor. Yerkabuğu oluşumunda neler oluyor? Kendi
teorisini dünyada mevcut diğer teorilerle karşılaştırarak çalışmalar yapıyor.
30-35 sayfalık ingilizce çalışmasını da bana hediye etti. Bildiğiniz gibi elmas
yanınca hiçbir şey bırakmaz.
Dünyanın
her köşesinden profesöre elmas yollanması da çok takdir edilmesi gereken ayrı
bir konu.
Doç.Dr.Çetin ERTEK
29.09.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder