·
Nükleer
teknoloji, teknolojinin lokomotifidir.
·
Aynı
anda evleri ısıtıp, elektrik elde edip, deniz suyundan tatlı su elde
edebilirsiniz.
·
Havaya
CO2 vererek kirletmez.
·
Nükleer
santralın ömrünü az bir masrafla 30 yıl uzatabilirsiniz.
·
Nötronlar
yeryüzüne dik bir borunun içine alınırlarsa yukarıya doğru çıktıkça yavaşlarlar
ve sonunda dururlar, bu noktaya tabii uranyum veya U-238 levhası koyarsanız,
nötronlar U-238 içine girerler ve Pu-239 yaparlar.
·
Aynı
şekilde bir nötron kaynağının önüne 20 cm.lik bir su kabı koyarsanız, nötronlar
suyun içinde 18 çarpışma yaparak U-238’in içine kolayca girerler, sonuçta
Plutonyum elde edersiniz.
·
Radon’dan
çıkan alfa parçacıkları bir cam tüp içinde toz metalik Berilyumla
çarpıştırılırsa nötron kaynağı elde edilir. (Rn+Be)
·
Araştırma
reaktöründe, Amerikyum alfa parçacıklarının çıkması için kullanılır. Çıkan alfa
parçacıkları gene Berilyumla çarpıştırılarak nötron kaynağı elde edilebilir.
(Am+Be)
·
Polanyum
reaktörden elde edilir. Polanyumdan çıkan alfa parçacıkları Berilyumla
çarpıştırılır, saniyede 107 nötron/cm2 nötronlar elde
edilir.
·
Reaktörden
elde edilen Plutonyum, Berilyum’la çarpıştırılırsa nötronlar elde edilir.
Bunlara nötron kaynağı denir. Santimetre kareden iki yönde saniyede geçen
nötron sayısı 107 n/cm2 san civarındadır. Nötron kaynakları bu şekilde elde
edildiği gibi, tabii atom reaktörlerinden de elde edilir.
·
Doktoramda
parametreleri tayin edilecek, küçük, kritik altı 104 kg ağırlığında hafifçe
zenginleştirilmiş Uranyum çubuklarını kullandım. Uranyum içinde meydana gelen
Plutonyumu ölçmek istiyorduk. Ölçeceğimiz Plutonyum miktarı 1 gramın milyonda
birinin milyonda biri kadardı. Bu kadar hassasiyetle bu ölçüyü yapabilmeniz
için yukarıdaki nötron kaynaklarından hiçbirini kullanamazsınız. Çünkü
çıkardıkları nötron sayısı 107’yi geçmez. Deneyi bu hassasiyette
yapabilmeniz için nötron akısının bunun 100 misli yani 109 olması
gerekir. Burada ölçü statistiği yapıyoruz. Biz 109 nötron/cm2
saniyeyi TR-I reaktöründen aldık. Parametreleri ölçülecek küçük reaktörü TR-I
reaktöründe 4 saat ışınladık. Bunu TR-I reaktörünün thermal kolonunda yaptık. Sistemin
ışınlanabilmesi için termal kolondaki bütün grafit tuğlaları çıkardık. Hacmi
kadar yere su tankı inşa ettik. İçine raylı bir araba inşa ettik. Kritik altı
sistemi bunun içine yerleştirdik. Işınlanma sonunda 8 Rontgen’lik bir radyasyon
çıkıyordu. Sağlık fizikçilerimizin kontrolü altında sistemi sudan çıkarıp sayma
odasına aldık. Uranyum çubukların arasına yerleştirilen ince Uranyum diskler,
gama ışınları ölçülmek üzere gama odalarına alındı. Başarı ile, büyük
hassasiyetle ölçüler yapıldı. Deneysel çalışmalar 7 yıl sürdü. Bu arada ben
Uranyum çubukları asitte eriterek de ölçüler aldım. Asitte eritilen bu
örnekleri, değerli kimyacı arkadaşım Ali Yalçın, Tri Bütil Fosfat’la fisyon
ürünlerinden ve Toryumdan ayırdı. Ayırmada Japon Ishimori tekniği kullanıldı.
Uranyum +5 oksidasyon seviyesine getirilip sabit tutuldu. Kimyasında “solvent
extraction” kullanıldı. Deneysel sonuçlar Çekmece’yi ziyaret eden Amerikalı
ilim adamları Dr. Herbert Kouts ve Fizik Nobel Ödülü almış Glen Seabourg
tarafından takdirle karşılandı. Amerikalılar bana deneysel sonuçlarla karşılaştırılacak
teorik sonuçları söz verdikleri halde vermediler. Türkiye 35 sene bekledi.
Hesapları yapacak duruma geldi, fakat ne Çekmece teorik grubu ne Türkiye’deki
herhangi bir nükleer teorik grup hesabı yapmadı, yapamadı. Karşılaştırma yarım
kaldı.Türkiye’de yapılan hesapları deneyle veya yapılan deneyleri hesapla
karşılaştırma ameliyesi maalesef tam olarak yapılmamaktadır. Üzüntü ile
bildirilir.
Doç.Dr.Çetin
ERTEK
28.04.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder