KANDAKİ VE
SUDAKİ OKSİJENİ ÖLÇMEK
İnce bir altın tel alın, 3-4 mm çapındaki cam bir silindirin ortasına
yerleştirin. Altın teli dışarıdan gümüş bir tel ile bağlayın. Silindirin altını
sadece oksijen geçiren bir zarla (membran) kapatın. Silindirin içine serum
fizyolojik (hücre suyu) ile doldurun, devrenin her iki ucunu mikro voltmetreye
bağlayın. Silindiri oksijenli suya daldırın. Alet sadece silindirin altındaki
zardan geçen oksijeni ölçecek ve sonucu mikro volt olarak size verecektir.
Dişçilikte diş kavitelerinde oksijenin ölçülmesine ve yaraların çabuk
kapatılmasına yardım eder. Biz, bu küçük aleti Türkiye’de gerçekleştirdik;
fakat oksijeni ve sadece oksijeni geçiren zarını (membran) Fethi Olcaytuğ
Viyana’dan gönderdi. (20 mikron kalınlığında bir şerit halinde bu zar olmasaydı
aleti yapamazdık. Kimya kataloglarını açtığımızda manganez, oksijen, sodyum,
potasyum vs birçok iyonları tek taraflı geçiren zarlar (membranlar)
satılmaktadır. Polimer kimyasında ayrı bir dal olarak bunlar elde edilir.
Teknik Üniversitesi’nin polimer kimyası laboratuvarlarına gittiğimizde oksijen
zarı yapmadıklarını söylediler, “yapmayı planlıyoruz” dediler. Oksijen dahil bu
küçük aletleri, çok güzel bir geometri ile daha da küçültürsek hücrenin zarının
nasıl açılıp kapandığını, sodyum potasyum dengelerinin nasıl sağlandığını,
beynin iyonlarla nasıl beslenip çalıştığını daha iyi anlayabiliriz. Bir
fotoğraf makinasının deklanşörünün açılıp kapanması gibi hücrenin beslenmesini
öğrenmek başlı başına bir maceradır.
Oksijen zarı bir yönüyle oksijen iyonlarını ve sadece onları geçiriyor
dedik. Bu tek yönlü geçirgenlik sekiz ay sonra kendiliğinden geçiyor. Zar
ödevini görmemeye başlıyor. Bu her nevi iyon geçirgen zarları (sodyum,
potasyum, kalsiyum v.s.) biz kendimiz üretiyor olsak, yapılan aleti de nanoteknoloji
ile daha da küçülterek beyin hücre alış verişlerini online tespit etmek mümkün
olurdu.
Ayrıca öyle ince problar yapıldı ki bir hücrenin iki ayrı noktasına tatbik
edilir. Bir tanesi ısı dalgalarını hücreye yayar, ikinci probda bunları
algılar. Eğer hücrede kanserojenik bir oluşum varsa ısı iletimi bozulacağından
bir gecikme olur. Bu da kanser teşhisinde kullanılır.
Böyle aletleri kendimiz
üretirsek, istenilen yere göre küçüğünü daha küçüğünü, büyüğünü çeşitli geometrilerde
inşa etmek avantajını kazanırız. 4.000 dolarlık bir aleti kullanırken 1 mm
küçüğünü kullanmak istesek dışarıdan aldığımızda 4.000 dolar daha ödemek
mecburiyetinde kalırız. Bu aletler denizlerdeki, göllerdeki kirlenmeyi yüzeyden
derinliklere doğru istenen incelikte ölçme kabiliyetine sahiptir.
Doç.Dr. Çetin Ertek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder