..

..
..

19 Nisan 2015 Pazar

Doç.Dr.Çetin Ertek'in yazısı

TORYUM’DAN NİÇİN KORKUYORSUN BE KARDEŞİM?
Allah vermiş. Eskişehir ve civarında 380.000 ton toryum, 60 tondan bir Keban elektrik santralı kadar elektrik enerjisi elde ediliyor. Yap reaktörlerini.
Rahmetli Prof.Dr.Engin Arığ’a göre sonsuza kadar elektrik enerjisi. Ne veriyorsun elaleme? 75 milyar doları her sene petrol ve gaz için? Radyoaktif atık bırakmaz. İstersen para karşılığında eski tip reaktörlerin 500 kg plütonyumunu yakacak kabiliyettedir. Masraflarının %20’sini bundan geri kazanabilirsin. Bu yeni tip toryum reaktörleri patlamaz, havayı kirletmez, bunlarla bomba yapılamaz, hidrojen üretebilirsin, deniz suyunu tatlı suya çevirebilirsin. Toryum koyu gri renkte ağır bir metaldir. 1 cm çapında, 5 cm yüksekliğinde işlenmiş, silindir haline getirilmiş, parlatılmış bir parçayı, İsveçliler bana Çekmece Araştırma Merkezi’ne götürmek üzere 1966’da hediye etmişlerdi. Bir kağıt parçasına sarıp Merkez’e teslim etmiştim. Bizim kimyacılar asitte çözmeye kalktılar, hiçbir asitte hiçbirşey olmadı. Altın suyuna batırdılar, bana mısın demedi. Eritme imkanı olmadı. Niçin kağıda sardım, çünkü toryum alfa parçacıkları salar, onlar da kağıdın öbür tarafına geçemezler. Temiz, sakin tehlikesiz bir metal, bunun nesinden korkuyorsunuz? Ön yargılı mısın?
Arkadaşlar, çok şanslı olarak Eskişehir’deki Toryum nadir toprak elementleri ile karışmış durumda. Toprakta hep toryum var ve dünyamızda uranyumun 3 katı toryum var. Nadir toprak elementleri, adı üstünde nadir bulundukları için çok değerli. Gramı 3.000 USD olanları var ve gittikçe değerleri artıyor. Bunlar ne gibi elementler? Mesela Neobium, Neodinium, Rubidyum, Yiterbium vs. Polimer yaptığımızda içine Neobium katarsanız polimer bağları tek iken çapraz bağlar meydana gelir. Polimer çok güçlenir, dayanıklılığı dört katı artar. Bir Toryum üretim fabrikası kurduğunuzda, işin başında topraktan bu nadir toprak elementlerini ayırmak mecburiyetinde kalırsınız. Bu size çok önemli bir kazanç sağladığı gibi bunun yanında Toryum bir atıkmış gibi birikmeye başlar. Hepsi fabrikatörün lehine çalışır. Bu üretimin korkulacak hiçbir yanı yoktur. Her tarafı kardır. Enerjiyi dışardan alırsan, yerli üretime nazaran 10 misli para ödersin. Bu yeni tip reaktörler I.nesil değil, II. Nesil değil, III. Nesil değil, III+I nci nesil değil, dördüncü nesil reaktörlerdir, atık bırakmaz. Toryum yeşil çekirdektir. İsim babası Mustafa Özcan Bey’dir. Onunla bomba yapamazsın. Eski reaktörlerin bakımı 22 ayda bir, 2 ay sürer. Toryumlu reaktörün bakımı 5 yılda bir, 15 gün sürer. On ülke (Çin, Japonya, Hindistan, ABD, G.Kore, İngiltere, Fransa, Belçika, Norveç ve Rusya) Toryumla ilgili ulusal programlarını açıklamıştır. Bu yeni reaktörlerde hidrojen de elde edebilirsin. Tuzlu suyu tatlı suya dönüştürebilirsin.
Adını dahi duymadığımız nadir toprak elementi endüstrinin, teknolojinin bir dalında çok özel bir yerde kullanılıyor da senin bundan hiç haberin yoksa vay haline. Bu kadar duyarsızlık, teknolojiden bu kadar uzak durma acaba hangi sebeplerden kaynaklanıyor? Bunları inceleyen sosyologlarımız nerde? İçinden bir tanesi reaktörü ziyaret etti mi? Teknolojiyi sevmiyorsak bu ilerlemeyi sevmiyoruz demektir, geriye gitmektir. Fizikten korkuyorsun, nükleer fizikten bilmediğin için korkuyorsun, matematikten korkuyorsun, kimyadan korkuyorsun, biyolojiden korkuyorsun, hayattan kokuyorsun be kardeşim.

Doç.Dr.Çetin Ertek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder