Şimdi size Çekmece
Nükleer Araştırma Merkezi’nde reaktörle, nükleer fizikle deneyler yapan araştırıcıların
radyasyondan nasıl korunduğunu anlatmak istiyorum.
Elimizde iki önemli
tedbir var. Bunlardan birincisi zaman, ikincisi kaynakla bizim aramızdaki
uzaklık. Radyasyona ne kadar az zaman maruz kalırsak o kadar iyi.
Radyoaktif kaynakla aramızda mesafe ne
kadar fazla ise o da bizim lehimize. Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi’mizde
rahmetli Dr. Selahattin Göksel ve Dr. Yüksel Atakan tarafından özenle
yetiştirilmiş büyük bir sağlık fiziği bölümümüz var. Hepsi çok değerli, kendi
dallarında ihtisas sahibi çok dikkatli arkadaşlar. Ben onlara 1-2 gün evvel
yapacağım nükleer deneyi anlatırdım. Ne yapacağım? Ne kadar zaman kullanacağım?
104 kg.lık Uranyum çubuklarından meydana gelmiş sistemi, TR-I atom reaktöründe,
4 saat ışınladıktan sonra yaptığımız 10 tonluk su tankından çıkarıp Uranyum
çubuklar içindeki ince levhalardan üretilen Plutonyum oranını ölçmek. Sağlık
fizikçi arkadaşlarımız ilk ölçüde 8 röntgenlik bir radyasyon ölçmüşlerdi.
Üretilen Plutonyum miktarı 1 gramın milyonda birinin milyonda biri. Sistemi
ölçme odasına ancak ertesi gün saat 3’te
alabileceğimi bildirdiler. Bekleyince radyasyon düştü, ölçmeler başladı.
Ben hep sağlıkçı
arkadaşların gözetiminde çalıştım. Onlar ölçülen radyasyona konsantre
oluyorlardı, ben de ölçeceğim deneye konsantre idim. Çıkan radyasyonlar, alfa
parçacıkları, beta parçacıkları, gama parçacıkları, nötronlar, fren ışınları
hepsinin tolerans değerleri ayrı ayrı belirlenmiştir.
Doç.Dr.Çetin
ERTEK
10.03.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder