Birleşmiş Milletler’in
300 kadar nükleer güvenlik müfettişi vardır. Bunlar çeşitli ülkelerin mühendislik
dallarından özenle seçilirler. Birleşmiş Milletler’in bu problemleriyle uğraşan
kısmına Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı denir.
Seçilen bu nükleer
güvenlik kuruluşunda çalışanlar çok sıkı kurslardan geçirilirler. Biz
eğitimimizi Los Alamos laboratuarlarında Amerika’da yapmıştık. Amerika
ortalarında nükleer malzemenin, Manhattan projesinde yapılışını, çok büyük
difüzyon tesislerini Oak-Ridge’de gördük. Bombanın yapıldığı yer Los Alamos
Laboratuarları’nda çeşitli kurslar gördük. İsveç ve Fransa’daki nükleer
tesislerde çeşitli eğitimler aldık. Bombanın atıldığı Hiroşimayı da gördük.
Amerika’nın ortasında Oak-Ridge’de oturanların herbirine Manhattan projesi
başladığında birer mektup gönderildi. Bu mektupları gördük. Bu mektupta aşağı
yukarı şöyle yazıyordu. Çiftçilere, toprak sahiplerine, hayvancılıkla
uğraşanlara yazılmış mektup. İçinde ne yazıyordu biliyor musunuz? 15 güne kadar
evinizi, hayvanlarınızı, eşyalarınızı satın, derhal bölgeyi terkedin. Burada
Amerika’nın yüksek menfaatlerini korumak amacıyla çok büyük tesisler
yapılacaktır. Sahip olduğunuz tarlalar ve evlerin yarı değerleri hükümet
tarafından size nakit olarak verilecek. 15 gün sonra çok büyük tesisler
yapılmaya başlamıştı bile.
Yaptığımız teknik
gezilerde Ajans bizi güney Fransa’daki tesisleri de gezdirdi. 2 büyük Atom
Reaktörü’nün herbiri 1000 MWe gücündeydi ve soğutma kanalları orta büyüklükte
iki paralel nehir halindeydi ve 10.000 işçi tarafından 4 yılda tamamlanmıştı,
ikisi de uranyum üretim fabrikasıydı. Fransa bildiğiniz gibi elektrik enerjisinin
%78’ini nükleerden elde ediyor.
Güvenlik müfettişleri
Viyana’dan ayrılıp teftiş bölgelerine gittikleri zaman, yanlarına o ülkelerin
Ajansa muntazaman bildirdikleri nükleer malzeme envanterlerini birlikte
götürürler. Oraya gidince bu raporları kendilerinde mevcut kayıtlarla (records)
birebir karşılaştırırlar. Müfettişler bu anda nükleer malzeme muhasebesi
yapmaktadırlar. O sırada muhasebeci olarak vazife yaparlar. Viyana’dan Ajansın
anlaştığı firma ile çeşitli nükleer ölçü aletleri, teftiş edilecek nükleer
malzeme üretici fabrikaya varmıştır bile. Aletlerin hepsi Ajans mührü ile
mühürlüdür. Envanter ölçülmesi anında onlar açılır, ölçüler alındıktan sonra
tekrar kapatılır. Buna verifikasyon denir. İfade edilen nükleer malzeme
miktarı, Ajans müfettişleri tarafından, bağımsız olarak belli bir bilgisayar
programına göre ölçülür, nükleer fabrikasının özel iç raporları ile
karşılaştırılır. Müfettiş burada nükleer malzeme miktarını bağımsız olarak
teftiş için ölçmüştür. Teftişin nükleer mühendislik tarafı da burada sonlanır.
Beyan edilen nükleer malzeme miktarı ile ölçülen miktar birebir
karşılaştırılır. Fark MUF adı ile bilinir. İngilizcesi Material Unaccounted
For demektir.
Müfettişlerin muhasebeci,
nükleer fizikçi yönlerinden bir başkası da diplomat oluşlarıdır. İsteklerini
elde edebilmek için diplomatik davranmaları gerekir. Müfettişler ölçülerini
alırken kendilerine, o ülkenin yerli müfettişleri de refakat eder. Ajansın grup
başkanı müfettişle sadece yerli müfettişlerin başkanı ikili konuşabilir. Öteki
elemanları ile konuşamaz. Bir yakıt elemanı fabrikasında bir günlük teftiş
400.000 dolara mal olabilir. Resmi anlaşmalar daha önceden ülkeler çapında
bütün detayları ile yapılmıştır. Ara teftişler ve total envanter teftişleri
vardır. Teftişten 20 gün sonra başka bir teftiş grubu aynı yere teftişe
gidebilir. Alınan fotoğraflar, mühürler müfettiş Viyana’ya döndükten sonra
detaylı incelenir. Mühürlerin incelenmesi için ayrı bir teşkilat vardır.
Plutonyum tabiatta (doğal
olarak) bulunmadığı için bir nükleer fabrika gizli olarak üretti ise bu
fabrikadan mesela 25 km mesafeden bu gizliliği çözebilir miyiz? Müfettişlerin o
ülkenin nükleer fabrikasının civarından örnek alma hakları vardır. Örnekler,
topraktan, bitki örtüsünden, ağaçlardan ve sudan belli şartlar altında
alınabilir. Örnek alma metodları çok çeşitlidir ve çok detaylıdır. Bunlar
Viyana merkezde incelenir ve sonuçlandırılır. Mikro teknolojiyle, nano
teknoloji ile daha birçok hassas ölçü aletleri ile ölçebilme kabiliyeti
gittikçe hassaslaşmaktadır.
Doç.Dr.Çetin
ERTEK
10.03.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder