..

..
..

26 Aralık 2017 Salı

TÜRKİYE İÇİN KAÇIRILAN İKİ ÖNEMLİ FIRSAT


Kaçırılan büyük fırsatlardan birisi, 1989-1990 yılları arasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin parçalanması sırasında Rusya dışına çıkmak isteyen, deneysel ve teorik (kuramsal) çalışan ilim adamlarının başka ülkelerce kapışılması olayıdır. Amerika Birleşik Devletleri daha fazla Rus atom alimlerinin başka ülkelere gitmemeleri için Rusya’da büyük bir merkezde mütevazi bir ücretle onları tutmasını bildi. Türkiyemiz ancak çok az sayıda teorikçi bilim adamlarını aldı. Neden teorikçi aldı? Deneysel çalışan birçok alim vardı! Türkiye neden deneysel çalışmaz? O sıralarda, Maçka’da Türk Bilim Akademisi toplantısında Atatürk’ün gerçekleştirdiği 1933 üniversite reformu konuşuluyordu. Bir soru sorabilir miyim dedim ve şu soruyu sordum. “Efendim, 1933 reformundan bahsediyorsunuz, neden 1989-1990’da olan çok önemli olaydan hiç bahsetmiyor sunuz? Türkiye çok mühim alimleri niçin memleketimizde çalışmak üzere davet etmedi?” Cevap uzun bir suskunluk. Türkiye deneysel çalışmak istemiyor. O değerli alimler bir daha ele geçer mi?
Kaçırılan ikinci önemli fırsat Kazakistan’da gözlerimin önünde gerçekleşti. Sene 2007,  Türk Fizik Derneği’nin çok faydalı çalışmaları arasında düzenlenen Kazakistan’ın ilmi toplantısındayız. Deneyci ve teorik birçok Kazak nükleer alimlerinin katıldığı uluslararası önemli bir toplantı. Kazaklar ileri nükleer laboratuarlarını bize bütün detayı ile açtılar. Her zaman müşterek deneysel çalışma yapabileceklerini tek tek gösterdiler. Birçok Kazak alimi bizi evlerine davet ettiler. Türkçe öğrenmeye çalıştıklarını söylediler. Hızlandırıcıları, deneysel imkanlarını bize açtılar. Çok samimi bir atmosfer içinde Alma Ata’da çok güzel günler geçirdik.
Bizde olmayan bu deneysel imkanları müşterek birçok projeye dönüştürmek işten bile değildi. Türkiye bu fırsatı da kaçırdı. Deneysel çalışma istemiyor. Neden?
Doç.Dr.Çetin ERTEK

23.12.2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder