Canip
SEVİNÇ
Mak.-End.Yük.Müh.-Ekonomist
OAP-YET
BAŞKANI
Nükleer
reaksiyon veya çekirdek
tepkimesi teorik tanımlanırsa ;”
iki atom çekirdeğinin veya bir atom çekirdeğiyle atom dışından
bir atom altı parçacığın çarpışarak bir veya daha fazla
yeni nüklide dönüşmeleri şeklinde gerçekleşen bir reaksiyon olduğu şeklinde
ifade edilir”. Bu gibi reaksiyonlarda yer alan atom altı parçacıklar proton , nötron veya yüksek
enerjili elektron olabilir.
Bu atom altı parçacıklar Hızlandırıcı denilen genellikle ya sabit bir hedefe yönlendirilmek üzere hızları
ve enerjileri yükseltilerek hızlandırılan
elektromanyetik alan kullanan parçacık
demetleri olup hedefle çarpıştırılarak
ya da halka-halka tipli iki dairesel hızlandırıcı veya linak-linak tipli iki
doğrusal hızlandırıcı kullanılarak, parçacık demetlerinin karşılıklı
enerjilerinin yükseltilerek hedefler ile
çarpıştırılması şeklinde yapılmaktadır. Çarpıştırıcıların iki
önemli parametresi vardır. Bunlardan biri kütle merkezi enerjisi, diğeri ise
ışınlıktır. Ek olarak, demet kutuplanması, enerji dağılımı, çarpışma frekansı,
toplam ışınlık da önemlidir. Çarpıştırıcılar karşılıklı olarak yönelmiş
parçacık demetleri arasında yüksek enerjili çarpışmalar oluşturmak için
kullanılırlar.
Bu çarpışmalar atom çekirdeklerini
parçalar,bölünme ile nötron açığa çıkarır ve nükleer reaksiyon başlatır.
Nükleer reaksiyonun kimyasal
reaksiyondan milyon kat daha yüksek enerji
ortaya çıkmasına sebep olan bir reaksiyon şeklidir.
Mesela ;Bir zincir reaksiyonda, başlangıçtaki 235 Th veya 235 U çekirdeği ve nötronun kütleleri toplamının
enerji cinsinden değeri ile fisyon sonucu oluşan fisyon ürünlerinin ve
yayınlanan nötronların kütlelerinin toplamının enerji cinsinden değeri arasında
yaklaşık olarak 200 MeV’lik bir enerji
iken (Kimyasal yanmada açığa
çıkan enerjinin 1 eV mertebesinde olduğu hatırlanırsa bu enerjini ne kadar büyük
olduğu konusunda bir fikir verebilir.
Açığa çıkan bu fisyon enerjisi nükleer
reaktördeki suyun ısıtılması ve buhara dönüştürülmesi, bu buharın türbini
döndürmesi ve türbinin de jeneratörü çalıştırması sonucunda elektrik
enerjisi üretilmesini gerçekleştirir.
Kimyasal reaksiyondan farkı, nükleer reaksiyonların atomların elektronları arasında
gerçekleşmesidir. Çekirdek tepkimesi sonucunda eğer proton sayısı
değişiyor ise farklı bir elemente ait bir atom oluşmuş olur.
2007
tarihli BTYK (Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu ) kararı ile ülkemizde GeV Enerjili Proton
Hızlandırıcısı kurulması kararlaştırılmış ancak TAEK bu projeyi savsaklayarak
gerçekleştirmemiştir.
Bir
reaksiyonun nükleer reaksiyon sayılabilmesi için en az bir nüklidin başka bir
nüklide dönüşmesi gerekir; böyle bir dönüşüm gerçekleşmezse yaşanan çarpışma
sürecine saçılma adı verilir. Spontane olarak
gerçekleşen radyoaktif bozunma, nüklit değişimine yol açsa da nükleer
reaksiyon olarak kabul edilmez.
Parçacık hızlandırıcılarından yararlanılarak
nükleer enerji üretilmesinde dünyadaki en önemli çalışma merkezlerinden birisi
; Belçika’daki, dünyadaki bir parçacık
hızlandırıcı tarafından çalıştırılan bir nükleer reaktörün ilk prototipidir.
MYRRHA, Avrupa Birliği'nin
ESFRI (Avrupa Araştırma Altyapısı Stratejik Forumu) ve SET (Avrupa Stratejik
Enerji Teknolojileri) Planına uyduğundan, Avrupa Yatırım Bankası finansmanı
için adaydır. MYRRHA
uluslararası bir tanınırlığa sahiptir ve Aralık 2010'da Avrupa
Komisyonu tarafından önümüzdeki 20 yıl içinde Avrupa'yı yüksek
teknoloji araştırmalarında lider yapmak için 50 projeden biri olarak
listelenmiştir.Geçmişte AB Komisyonu Projeyi parasal olarakta desteklemiştir.
Belçika Federal Hükümeti 7 Eylül 2018'de MYRRHA
projesinin Toplam 1.6 milyar € bütçeye dayanan maliyetine hükümet
yıl itibarı ile 558 milyon € tahsis etti.
Buna ek
olarak, Belçika hükümeti, ilave katılımcı ülkelerden yatırımları memnuniyetle
karşılayacak ideal bir uluslararası kar amacı gütmeyen kuruluşun kurulacağını
duyurdu.
Bu
nedenle bu projede Türkiyenin halen yer
alabilmesi olanakları mevcuttur.
2013
yılında ETKB adına Cenevre’de gerçekleştirilen ThEC13
Konferansına katılan aralarında benimde bulunduğum Türk Heyetine Belçika Nükleer Araştırma Merkezi SCK-CEN MYRRHA Direktörü Cezayir asıllı bilim adamı Prof.Dr. Hamid AÏT ABDERRAHIM tarafından Türkiye olarak bu projeye katılımımız önerilmiş, ancak bu öneri
TAEK tarafından bir gerekçe gösterilmeden uygun görülmemiştir. Hakemli dergilerde ve uluslararası konferanslarda 100'den
fazla bilimsel yayınını yayınlanan Prof.Dr. ABDERRAHIM 21 Mart 2018’de ABD
Merkezli GEN IV İnternatıonal Forum için ; MYRRHA AN ACCELERATOR DRIVEN SYSTEM BASED ON LFR TECHNOLOGY – “MYRRHA
Kurşun Soğutmalı Hızlandırıcı Sürümlü Sistem Teknolojisi “ konulu
bir konferans vermiştir.
Ülkemiz içinde son derece önemli olan bu konferans aşağıdaki şu ana başlıklarda işleniyordu.
1- Dünya
çapında enerji gerçekleri
2-SCK-CEN (SCK-CEN :Belçika Nükleer Araştırma Merkezi)
ve MYRRHA’nın arka planları (
MYRRAH :Multi-purpose
hYbrid Research Reactor for High-tech Applications- Çok amaçlı hibrid Yüksek
teknoloji Uygulamaları için Araştırma Reaktörü
)
3-ADS (Accelerating and Driven System) Nedir ve Neden P&T (Partitioning and
Transmutation) için önemlidir
4- Bir Bakışta MYRRHA Projesi
5-MYRRHA Reaktörü
6-MYRRHA Hızlandırıcı
7-MYRRHA Lisansı
8-Gerçekleşmeye yönelik MYRRHA uygulaması
9- Sonuçlar
Nükleer enerjinin kullanımında bütün dünya için sorun durumunda olan 4 ana başlık
olduğu ifade edilen konferansta bu başlıklarda şu şekilde sıralanıyordu.
1-Güvenliği ve emniyeti arttırmak
2-Kanıtlanmış teknolojinin kullanımını
en üst düzeye çıkarmak
3-Nükleerde geçmişin kötü izlerini
silmek
4-Eldeki nükleer kaynakları daha
iyi kullanmak
MYRRHA
için şunlar söylenebilir.
MYRRHA, yüksek güçlü doğrusal bir hızlandırıcı tarafından
tahrik edilen bir kritik altı nükleer reaktörden oluşan dünyanın ilk büyük
ölçekli Hızlandırıcı Tahrikli Sistemidir (ADS). Kritik malzemenin
subkritik konsantrasyonu ile nükleer reaksiyon sadece partikül
hızlandırıcı tarafından sürdürülür. Proton ışınının kapatılması, nükleer
reaksiyonların anında ve güvenli bir şekilde durmasına neden olur. Bu
hızlandırıcı sürümlü sistemin güvenli olduğu anlamına gelir.Zincir reaksiyonun
sürebilmesi için proton akısı devam etmeli ve nötron üretimi sürmelidir.Oysaki
proton ışınımının kapatılması nükleer
reaksiyonun devamını otomatikman durdurur.Bu ADS’nin en önemli güvenlik
kavramıdır.
Subkritik konsantrasyon;( k ) ile ifade edilen bir kritiklik katsayısı ile
açıklanabilir.(k) değeri proton akısı
sağlanarak başlatılan nükleer
reaksiyonda (n+1)’ci adımda
üretilen nötron sayısının (n)’ninci adımda üretilen nötron sayısına
oranıdır.
Eğer ( k<1) ise bu
subkritik durumdur.Bu demektir ki ,zincir reaksiyon eninde sonunda bitecektir.Yani
bu reaktörün patlaması beklenilemez.Güvenlik tamdır.ADS Sistemleri k<1
olarak dizayn edilirler.MYRRHA’da bu katsayı k=0.95 alınmıştır.
k=1 durumu
critical durumu olup zincir
reaksiyon sürecek anlamı taşırken
k>1 durumuda supercritical durumu ifade eder ki bu durum reaksiyonun
kontrol edilemeyeceği anlamını taşır.
MYRRHA ( Yüksek
Teknoloji Uygulamaları için Çok Amaçlı HYbrid Araştırma Reaktörü )
çok işlevli bir araştırma tesisidir, ancak her şeyden önce
benzersizdir. Parçacık hızlandırıcısı ile çalışan ve soğutma maddesi
olarak sıvı metal kurşun-bizmut kullanan
dünyanın ilk araştırma reaktörüdür. MYRRHA, nükleer atıkların yönetimini
optimize etmek, yeni tıbbi radyo-izotoplar üretmek ve malzeme araştırmaları
yapmak gibi gelecek vaat eden teknolojilere ve uygulamalara yol
açacaktır.Bunlardan biriside Toryumun
kullanılmasıdır.
MYRRHA İnovasyon çabaları sayesinde,
sadece GEN IV reaktörlerinin geliştirilmesini teşvik etmiyor. Araştırmalarıyla
, mevcut nükleer yakıtların tasarımını da daha güvenli hale getirmek amacında
olduğundan Türkiye MSTR için GİF IV ile ilişki kurmaya karar verdiği ve bu
amaçla bir yol haritası hazırladığı gibi MYRRHA
ilede ilişkiye girmek ve ADS sistemlerini geliştirmeye yönelik bir yol
haritasıda hazırlamalıdır.
En son olarak Nisan-2020’de TÜBİTAK’a verilen
Yeni Nesil Nükleer Reaktörlere yönelik hazırlanan yol haritasında Hızlandırıcı Sürümlü Sistemlere ilişkin bir
yol haritası ve MYRRHA ile ilişki kurulması yönünde bir çalışma yer almamıştır.
MYRRHA dört ana bileşenden oluşur:
- Lineer Hızlandırıcı (Linac)
- Kurşun bizmut
ötektik (LBE) soğutmalı reaktör
- Proton
Hedef Tesisi
- Fusion
Hedef İstasyonu
MYRRHA
projesinin üç aşamada uygulanacağı
açıklanıyordu.
Aşama 1: İlk Linak bölümünün tasarımı ve yapımı (100 MeV'ye
kadar). Bu aşama, reaktörün daha sonra 600 MeV proton ışını ile çalıştırılması
için gerekli olan Linacın operasyonel güvenilirliğini teyit
edecektir. Buna ek olarak, tıbbi radyoizotopların üretimi ve fizikte ve
malzeme araştırmaları için temel ve uygulamalı araştırmalar için Proton Hedef
Tesisten oluşur.
Üçüncü
bileşen, füzyon reaktörleri için malzemelerin test edileceği “Fusion Target
Station” dır.
Birinci
aşama ayrıca 600 MeV'ye olan Linak uzantısının ve alt kritik reaktörün
araştırılmasını ve geliştirilmesini içerir.
Son
olarak, reaktör ön lisanslaması da Aşama 1'in bir parçasıdır.
Bu aşamanın 2026 yılında tamamlanması
planlanmaktadır.
Aşama 2: 100 MeV Linacın 600 MeV'a uzatılması. Bu uzatma,
reaktörün çalıştırılması için gereklidir.
Tamamlandığında,
Linak yaklaşık 400 m uzunluğunda olacaktır. Aşama 2'nin 2033'te
tamamlanması planlanıyor.
Aşama 3: Reaktörün yapısı. Çift duvarlı, basınçsız havuz
tipi kap, tüm birincil sistemleri barındıracaktır.
Kritik
alt reaktör, Spallasyon kaynağı tarafından üretilen ve daha sonra Linaktan
protonlarla beslenen nötronlar tarafından beslenecektir. Bu hızlı reaktör kurşun bizmut ötektik (LBE) ile
soğutulur ve maksimum termal gücü 100 MW'a sahiptir.
Reaktörün
2036 yılında devreye alınması planlanmaktadır.
Şimdi bu
projeye göre bir Türkiye yol haritası hazırlanması bizim için enaz GİF IV’e yaptığımız MSTR ( Ergimiş Tuz Toryum Reaktörü ) yol
haritamız kadar önemlidir.
Ve böyle bir
yol haritası hazırlamak çokta zor değildir.
Benzer aşamaları eş zamanlı olarak bizimde ülkemizde
gerçekleştirmemiz gerekir.Bunun için 2007 yılında alınan BTYK Kararındaki
siyasi kararlılığı yeniden
göstermemiz ve o tarihte tahsis edilen kaynakları kullanmamız yeterlidir.
Bu proje
ülkemize önemli kazanımlar sağlayacak bir projedir.Şöyleki MYRRHA ; 2017 yılında Pricewaterhouse
Coopers'tan projenin yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde sosyo-ekonomik
etki çalışması yapmasını istedi.
PwC, MYRRHA'nın katma değer yaratma açısından
sosyo-ekonomik etkisinin 2065 yılına kadar ömrü boyunca toplam 6,4 milyar €
olarak tahmin edildiği sonucuna vardı.Bu
hesap edilen 1,6 milyar €’luk toplam yatırıma karşılık ilk olan bir
yatırım için iyi bir yatırım beklentisi olarak değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan MYRRHA gibi bir proje ayrıca tıpta kanser
teşhis ve tedavisinde kullanılan radyoizotopların geliştirilmesi ve
üretilmesinde ,PET taramaları yolu ile tümörleri daha iyi lokalize etmede ve
gelişmiş tanı ve radyasyon terapisinde etkin bir konum sağlayarak ,hastalar
üzerindeki yan etkileri kontrol etme imkanı yaratarak yeni nesil
radyoizotopların üretilmesinede etkili olarak önemli kazanımlar oluşmasına
imkan verecektir.
Bu projenin ana
elemanları hakkında da bilgi
verilecek olursa ;
MYRRHA Reaktörü:
MYRRHA reaktörü birçok
açıdan benzersizdir. Havuz tipi reaktör 7.800 ton kurşun bizmut ötektik (LBE) ile soğutulur. Tüm birincil
sistemler 16 m yüksekliğinde ve 10 m genişliğinde çift cidarlı kaplar
içindedir.
LBE, MYRRHA
reaktörünün soğutucu ve spallasyon kaynağı olarak dikkatle seçilmiştir:
- Geniş çalışma sıcaklığı aralığı: LBE, tek
tek bileşenleri (kurşun 327 º C, bizmut
271 º C) ile karşılaştırıldığında nispeten düşük bir
erime noktasına (125 º C) sahiptir ve sadece
1670 ºC'nin üzerinde kaynar .
- Mükemmel ısı iletkenliği: LBE, reaktörün birincil
sisteminin normal basınç altında çalışmasını sağlar.
- Radyasyon kalkanı: LBE, gama radyasyonunu
engelleyen mükemmel bir radyasyon kalkanıdır.
- Nötronlara neredeyse şeffaf: LBE, reaktörün
içinde, linakın proton ışınının fisyon reaksiyonunu sürdürmek için gereken
nötronlara dönüştürüldüğü spallasyon kaynağı olarak ideal bir
ortamdır.
.
Yakıt
karışımı: LBE, uranyum 235 ve 238'in yanı sıra karışık oksit (MOX) yakıtlar
dahil olmak üzere( Th 235) çok çeşitli yakıtların kullanılmasına izin
verir. Özellikle simülasyonlar, linak güdümlü, LBE soğutmalı
reaktörlerin,% 30'a kadar neptunyum, americium ve curium gibi uzun ömürlü minör
aktinitleri içerebileceğini göstermektedir.
LBE bazlı
reaktörler çok daha az nükleer yakıt kullanır ve çok daha az nükleer atık
üretir.
Varsayılan
olarak, MYRRHA reaktörü alt kritik bir tasarıma sahiptir: zincir reaksiyonunu
sürdürmek için yeterli fissil malzeme içermez. Güvenlik nedeniyle, reaktör
tasarımı pasif soğutmayı içerir: elektrik arızası durumunda veya linak
kapatıldığında ve reaktör hemen durduğunda, reaktörün soğutulması LBE'nin doğal
dolaşımı ile garanti edilir.
Planlanan
MYRRHA ADS Reaktörün 65-100 MWth maksimum çıkış olacaktır.
Şekil olarak
gösterilecek olursa hızlandırıcı sürümlü
sistem ;
Acceleratör,Reactör ve Target
yani hedeften ibaret olan bir konjugerasyondur.
MYRRHA Hızlandırıcı:
400 m
uzunluğunda doğrusal bir hızlandırıcı (Linac) , reaktöre
600 MeV enerjide protonlar sağlayacaktır . Doğrusal hızlandırıcı
teknolojisi, siklotronlarla karşılaştırıldığında gelişmiş ışın stabilitesi
nedeniyle seçilmiştir.
MYRRHA için
temel bir performans hedefi olarak güvenilirlik, Linak tasarımına
yansır. İkiz yedekli 17 MeV enjektörleri paralel yedeklilik sağlar. Süper
iletken radyo frekansı modüllerine dayalı olarak 600 MeV'ye kadar
hızlandırıcının kalan kısmı, yüksek ışın akımları ile optimize
edilmiş performans açısından yaygın bir seçimdir .
Linakın
sonunda , 4 mA proton ışını reaktöre enjekte edilir ve spallasyon yoluyla
hızlı nötron akışı oluşur. Eşzamanlı olarak, protonlar çok amaçlı Proton
Hedef Tesisine ve Fusion Hedef İstasyonuna da beslenir.
Şu anda,
enjektör Louvain-la-Neuve'deki UCLouvain'deki Cyclotron Kaynak Merkezi'nde
(CRC) monte ediliyor ve test ediliyor.
MYRRHA Proton Hedef Tesisi:
Proton Hedef
Kuruluşu (PTF-Protan Target Fabric);
100 MeV'lik bir proton kiriş, 0.5 mA'ya kadar kullanır. Radyoizotopların
üretimini ve çeşitli alanlarda araştırma yapılmasını sağlayacaktır.
PTF'nin
kalbi, proton ışınının birincil hedef materyal ile nükleer reaksiyonları ile
çok çeşitli radyoizotopların üretileceği İzotop Ayırma On-Line (ISOL)
sistemidir. Buna uranyum, toryum veya tantal içeren seramik malzemeler
dahildir.
ISOL
ile üretilen radyoizotoplar, lazerler, elektrostatik cihazlar (dört kutuplu ve
elektrotlar) ve hassas olarak ayarlanmış manyetik dipolleri içeren hassas ve
teknolojik olarak zorlu bir görevde hedeften çıkarılır.
MYRRHA Hedef Füzyon İstasyonu:
Füzyon Hedef
istasyonu (FTS-Füsyon Target Station); 4
mA ve 100 MeV'lik bir proton demeti sağlamak üzere tasarlanmış esnek bir
nükleer füzyon yönelik araştırma alt yapısıdır. FTS, ince bir metal
pencere vasıtasıyla vakumdan ayrılan bir akan su muhafazasından oluşur. Su
tankındaki pozisyonu ayarlayarak, proton ışını enerjisi, füzyon malzemelerini
araştırmak için gereken ışınlama koşullarına uyacak şekilde ince
ayarlanabilir. Tasarım aynı zamanda hibrit bir proton-nötron ışınlama
alanı oluşturabilen su soğutmalı bir spallasyon kaynağının eklenmesini
sağlayacaktır. Bu su dolu muhafazada, FTS kullanıcıları ayrıca önceden
tanımlanmış bir güvenlik zarfı içinde ışınlama deneyleri tasarlayabilir.
Operasyonel konuşlandırma üzerine FTS, biriken ışınlama hasarını araştırmak ve / veya mekanik yük ve ışınlama ışınına eş zamanlı olarak maruz kalan malzemelerin yerinde testini yapmak için uygulanacaktır. Işınlanmış numuneler, SCK CEN'deki veya başka yerlerdeki sıcak hücre tesislerine aktarılacak ve en son teknoloji ekipmanlarla kapsamlı bir şekilde incelenebilecektir. Bu nedenle FTS sömürü odağı, perspektif / yenilikçi materyallerin taranması ve ışınlama-sünme yumuşatma etkilerinin ve teşhis ekipmanı validasyonunun değerlendirilmesi olacaktır.
Aşağıdaki unsurlar FTS tesisini içerecektir:
Operasyonel konuşlandırma üzerine FTS, biriken ışınlama hasarını araştırmak ve / veya mekanik yük ve ışınlama ışınına eş zamanlı olarak maruz kalan malzemelerin yerinde testini yapmak için uygulanacaktır. Işınlanmış numuneler, SCK CEN'deki veya başka yerlerdeki sıcak hücre tesislerine aktarılacak ve en son teknoloji ekipmanlarla kapsamlı bir şekilde incelenebilecektir. Bu nedenle FTS sömürü odağı, perspektif / yenilikçi materyallerin taranması ve ışınlama-sünme yumuşatma etkilerinin ve teşhis ekipmanı validasyonunun değerlendirilmesi olacaktır.
Aşağıdaki unsurlar FTS tesisini içerecektir:
- Bir ışınlama modülü
- Bir enstrümantasyon modülü
- Taşıma ve numune yükleme için bir sıcak hücre
- Nükleer Malzeme Bilimi Enstitüsü'nün sıcak
hücrelerinde özel bir test laboratuvarı
Tesis hem
ulusal hem de uluslararası düzeyde araştırma projelerini memnuniyetle
karşılayacak ve Avrupa füzyon araştırma faaliyetleri (EFDA / EUROfusion
konsorsiyumu) ile sıkı bir şekilde bağlantılı olacaktır.
Sonuç:
MYRRHA'nın
hızlandırıcı tahrikli benzersiz özellikleri, kritik olmayan ve
kurşun-bizmut ötektik soğutmalı reaktör, bu küçük aktinitleri doğal radyo toksisite
seviyelerine geri dönmeleri için sadece birkaç yüz yıl boyunca atılması gereken
farklı elementlere dönüştürmek için çığır açan bir araştırmaya olanak
sağlayacaktır. Bu dönüşüm teknolojisinin, nükleer atık yönetiminin
önündeki en büyük engel ve karbon emisyonlarını azaltacak, gelişmiş ve yoksun
toplumlara ekonomik enerji sağlayacak, yenilikçi ve ekonomik büyümelerini sağlayacak
ortaklıklar yaratacaktır.
Biz
Bizim ülkemizdede kurulması
planlanmış 3 adet konvansiyonel nükleer
santralin uzun ömürlü nükleer atıklarını kısa ömürlü nükleer atıklara
dönüştürmek ve sorun olmasını elemine
etmek ve ayrıca bu atıklardanda yeniden
enerji üretiminde yararlanabilmek için ülkemizin hemen hemen sıfır düzeydeki uranyum yakıtına karşın dünya ölçeğindeki toryum elementi
rezervlerini nükleer yakıta ve enerjiye dönüştürebilmek için hızhandırıcı sistemlere dayalı nükleer
teknolojiyi geliştirmesi elindeki önemli bir potansiyeldir.
Diğer taraftan hızlandırıcı sistemler ileri ve uç ileri teknolojilerin
üretilebilmesi ve kullanılabilmesinde anahtar konuma sahip teknolojilerdir.
AB ülkesi olmadığı halde CEZAYİR’in bile 5 Mart 2020'de COMENA(Cezayir
Yüksek Enerji Komisyonu) Yüksek Komiseri Sayın Abdelhamid MELLAH ve Belçika SCK- CEN Genel Müdürü Eric van Walle
bir ICERR ortaklık
anlaşması imzaladılar.
IAEA'nın Araştırma
Reaktörlerine (ICERR'ler) dayalı Uluslararası Merkezi programı, IAEA Üye
Devletlerinin kapasite oluşturma ve Ar-Ge hedeflerine ulaşmak için araştırma
reaktörlerine (RR) dayalı ilgili nükleer altyapıya zamanında erişmelerine
yardımcı olmayı amaçlamaktadır. ICERR'ler, RR'lerini, yardımcı tesislerini
ve kaynaklarını IAEA Üye Devletleri tarafından sağlanan ikili düzenlemeler
yoluyla IAEA Üye Devletlerinin kurum ve kuruluşlarına ulaştıran kuruluşlardır.
Türkiyede TAEK uluslararası
nükleer işbirliği kuruluşları ile bu alanda
geçmişte yararlı işbirlikleri
yapabilmiş değildir.Bunlardan bir tanesi IAEA( İnternatıonal Atomic Energy Agency)
altında görev yapan “Yenilikçi
Nükleer Reaktörler ve Yakıt Çevrimleri Uluslararası Projesi (INPRO) “ olup ,
Türkiye bu kuruluştaki 41 üye ülke arasında yer almaktadır. Bu kuruluşa bu
nedenle yıllık aidatta ödemektedir.
Ancak buradan
bugüne kadar anlamlı bir şekilde yararlandığı da söylenemez.Ortaya
koyduğu hiçbir ciddi projesi yoktur.
Doğrusu bu
gereksiz üyeliği boş verip, buradan ayrılarak hedefine daha uygun olan MYRRHA
‘ya müracaat ederek üye olması ve
Hızlandırıcı Sürümlü Sistemlere Dayalı olarak kendisine yeni bir yol haritası
belirlemesi gerektiği açıktır.
Diğer taraftan AKKUYU’da ülkemiz adına bir
konvansiyonel nükleer santral montaj ve
inşaatını halen devam ettiren
RUS’larla ROSATOM kontrolünde çalışmaları 2015 yılından itibaren devam eden RUS Hızlandırıcı Sürümlü Nükleer Reaktör
Sisteminde ( 2015 iThEC, iThEC-ADS Project
at INR in Troitsk (CH/RU)
birlikte
çalışma ve işbirliği yolları aranabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder