ÇNAEM zaman içinde
çalışarak onbinlerce radon kontrolleri yapmış, binlerce radyasyonla ilgili
lisansları dikkatli bir şekilde vermiş, radyo-izotopları üretmiş ve
hastahanelere ve ilgili kuruluşlara dağıtmış, TR-I araştırma reaktörünü
yıllarca başarı ile çalıştırmış, radyasyonla ilgili çalışmalarında uluslararası
ödül almış, biokinetik çalışmaları, Küçükçekmece gölü ve çevresinin bilimsel
etüdü, Karadeniz’de ekolojik ve kimyasal araştırmalar, radyokimyasal analizler,
bütün vücut yükü radyoaktivite ölçümleri yapmıştır. ÇNAEM aynı zamanda Türkiye
radyasyon erken uyarı sistemi ağının (RESA) projelendirilmesi ve kurulması
işlevini başarı ile gerçekleştirmiştir. Burada, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde
hava partikül dedektörlerinin ağını kuramamıştır. Bunun çocuk ölümlerinde insan
hastalıklarında bölge hava kirlenmesi bakımından büyük önemi vardır. Avusturya’nın
Cumhurbaşkanı adaylarından, tıp doktoru (adını hatırlayamadım) memleketin 250
noktasında partikül ölçen dedektör sistemini kurmuş ve bu sistem hala başarı
ile çalışmaktadır. ÇNAEM Nükleer Elektronik Bölümü, elektronik sistemlerin
bakım ve onarımını başarı ile gerçekleştirmiştir. Türkiye’nin araştırma, tıp ve
sanayi kuruluşlarına ve orduya radyasyon ölçme cihazları yapmıştır.
ÇNAEM kütüphanesinde
bulunan (bulunduğu sanılan) birçok özgün araştırma raporu bugün manyetik
medyada talebelerin hizmetine sunulmamıştır. Size benim çalışmamdan bir örnek
vereyim: Mart 24, 1975 tarihinde Stanford Üniversitesi’nden Prof.Dr. Sidney
Fiarman mektubunda benim ÇNAEM ilmi raporlarından ÇNAEM 47 nolu raporunu
istemişti. Kendisine bir mektupla ulaştırmıştım. Şimdi nükleer alanda çalışan
bir talebemiz bu raporu internette görmek isterse göremez. Bu mektup olağanüstü
öneme sahiptir.(İlerde anlatabilirim) Kitabımda (Enerji, Erozyon, Fizik ve
Nükleer Fizik, Doç.Dr. Çetin Ertek)
sayfa 160’ta görülmektedir. ÇNAEM 47 raporunu internette göremediniz,
peki ÇNAEM 46, 45, 44 vs görebiliyor musunuz? Bu raporlardan galiba ÇNAEM 22
no.lu rapor, kimin tarafından yazılmıştır biliyor musunuz? Ord.Prof.Dr. Cahit Arf, Ercüment Özizmir,
Kaya İmre. Dünyada ilk defa yazılmış en genel plazma denklemidir. Bu raporu
yazabilmek için bu üç müstesna ilim adamı ÇNAEM’de aylarca çalışmışlardır. 35
sayfa civarındaki bu rapor sadece plazmanın genel denklemini bize
vermektedir. Parçacıkların, iyonların, elektronların vs bütün etkileşimlerini
içine almaktadır. Bu denklemin çözümü değildir, sadece denklemin kendisidir. Bu
çalışmaya, raporlar dağıtıldıktan 4-5 ay sonra İtalya’daki araştırma
merkezinden bir katkı gelmiştir.
Çok değerli arkadaşım Dr.
Yılmaz Erkol’un çok uzun yıllar Çekmece’deki zirkonyum çalışmalarını da
bulamazsınız. Yılmaz Erkol’un gene yıllarca çalıştığı ve yazdığı Kemik Bankası
çalışmalarını da bulamazsınız.
ÇNAEM’in üst kuruluşu
Atom Enerjisi Kurumu’dur. Bu işlerin çok dikkatle takip edilmesi gerekir.
Toryum, yeşil çekirdekten elektrik enerjisi elde edilmesine ait hedefler hemen
hemen yoktur. 200 üniversitemiz vardır. Dünya ikincisi olduğumuz Toryum’u (380.000 ton) gözleri ile gören tek
öğrencimiz yoktur! İran ve Güney Kore ile birlikte başladığımız bu serüvende
Güney Kore’liler kendi yaptıkları nükleer güç santrallerini (1000 MWe ve üstü)
pazarlama konumuna gelmişlerdir. ÇNAEM’de 1961-62’de bekçiler dahil 210 kişi
mevcutken, 2017’de 230 personel
çalışmaktadır. Çalışanların 32’si bilim doktoru, 104’ü uzman, 94’ü
teknisyendir. Taze kan sisteme dahil edilmemiştir. İran’ın ÇNAEM gibi 15 tane
ayrı araştırma merkezi vardır. Herbirinde 100-200 personel çalışmaktadır. ÇNAEM
Toryum yakıtlarını başarı ile yapmıştır. Bu sadece ÇNAEM’in başarısıdır.
Çekmece pırlantadır. Oradaki arkadaşlar bu başarıları adeta üst kuruluşa rağmen
yapmışlardır. Hegel bundan 200 yıl önce Almanya’da yaşamış filozoftur. “Gelişme
zorunlu olarak erekseldir” der. Erek burada hedef demektir. Hedefiniz yoksa
gelişme olmaz demektir.
25.03.2017
Doç.Dr.Çetin
ERTEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder