İnsanımızın mutlu olması için Ülke’mizin 21. yüzyıl çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması gereklidir ve bu aşikârdır ki hepimizin en temel talebidir.
Refah perspektifinden bakıldığında ekonomik kalkınmanın derin etmeni olan yeterli enerji kaynağı arzında Türkiye’nin neredeyse yüzyıllara varan süreden beri aşılması zor bir dar boğazın içinde olduğu herkesin malumudur.
Bütün güçlüklere rağmen bu jeolojik dar boğazın uygun ve güvenilir bir şekilde giderilmesi geçmişten beri hep ana gayemiz olmuş ve halen de olmaktadır.
Öte yandan gelişmiş dünya ise, yüzyıllar içinde kömürü kullanıp petrolü sonlandırırken doğal gaza geçmiş, fosillerin sonunun görülmesinin ardından tam yenilenebilir kaynaklara yönelirken de şimdi küresel ısınmadan ötürü sera etkisiz olanların arayışı içine girmiştir.
Bu doğrultuda, temiz, sürdürülebilir, sera etkisiz, ekonomik, öz teknolojili, kendisinin olan ve mahallî olarak hemen hazır kaynaklara dayalı olarak enerji ihtiyacını gidermek tüm ülke yönetimlerinin en sarsılmaz hedefidir. Bunu tümüyle olmasa bile şu veya bu yönden mümkün olabilecek en yüksek giderim düzeyi ile teminat altına almış olmak gelişmiş ülkelerin çoğunun başardığı bir durumdur.
Zaten gelişmişlik de bu değil midir?
Böyle olanakların gelişmiş ülkelerin kendilerince sağlanmış olması sanki sadece onların tekelinde olan doğal bir hakmış gibi görülmemelidir; görülemez de. Bu tür evrensel olanaklar refahın sağlanmasında gerekli olan asgari insani ihtiyaçlar kapsamında olduğundan her ülke tarafından teminat altına alınmış olmalıdır.
Öte yandansa bu hak başkalarınca gasp edilemeyecek kadar kutsal bir haktır da.
Bu kapsamda bizim de enerji ihtiyacımızı kendi kaynaklarımızdan karşılıyor olmamız doğal ve kutsal hakkımızdır. Bu nedenle bu hakkı savunmak, sağlamaya çabalamak, bunun mücadelesini vermek her yurttaş için “durumdan çıkarılması gereken” temel bir görevdir.
Bu bakımdan, dünyada ikinci büyük rezervlere sahip olduğumuz toryumdan kaynak alan nükleer enerji arzı düzeninin Ülke’miz için kazanılması yönünde bilinçlenmek ve çabalamak için 2012 yılı sonunda faaliyete geçmiş bağımsız sivil bir girişim olan Toryum Ender Topraklar (TET) Platformu, Türkiye’de sera etkisiz, sürdürülebilir, temiz ve barışçıl olduğundan yeşil diye anılmayı hak eden toryum yakıtlı reaktör teknolojisinin on yıl içinde kazanılması vizyonu ile çabalarını sürdürmektedir.
Bu kapsamda Türkiye için toryum enerjisinin anlam ve önem boyutlarının ortaya konularak 2013 Gelişme Programı çerçevesinin belirlenmesi için TET Platformu, kamu, üniversite, STK’lar ile araştırma ve mühendislik, sanayi ve medya kesimlerinden gelen bu konuya gönül vermiş veya verebilecek olan katılımcıların da katkısının olacağı I.Toryum Çalıştayı 2013 etkinliğini düzenlemiştir.
Yalova Üniversitesi işbirliği ile 23 Mayıs 2013 tarihinde aşağıda belirtilmiş yer ve program ile yapılacak Çalıştay’a yetkin bir katılım beklentisi ile sizleri bilginiz, çevreniz ve olabilecek katkınız adına davet etmek istiyoruz.
Tanıtım ve Düzenleme, Eğitim ve Araştırma ile Hammadde ve Yakıt şeklinde çalışma yapacak üç gruptan oluşan katılımcıların ayrı çalışmasının ardından genel kurula takdim ile sürecek olan Çalıştay ortak bildirgenin hazırlanmasıyla son bulacaktır
Toryum Ender Topraklar Platformu Adına
Kurucu Mustafa Özcan
I.Toryum Çalıştayı 2013 Programı, 23 Mayıs 2013
(Yalova Üniversitesi Safran Yerleşkesi Konferans Salonu)
10:30 – 11:00 Kabul
11:00 – 12:30 Açılış ve grupların ilk ayrık oturumu
12:30 – 13:30 Öğle yemeği arası
13:30 – 15:00 Grupların ikinci ayrık oturumu
15:00 – 16:30 Grupların birleşik oturumu ve ortak kapanış bildirisi
Gruplar :
1. Grup: Tanıtım ve Düzenleme
2. Grup: Eğitim ve Araştırma
3. Grup: Hammadde ve Yakıt
Not: Sınırlı sayıda katılımcı kabul edilebileceği için, çalıştaya katılmayı isteyenlerin Çalıştay Sekreteri Sn. Selin Pıravadılı Mucur ile şu e-mail adresinden iletişime geçmeleri rica olunur; selin.piravadili@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder