..

..
..

22 Ocak 2018 Pazartesi

KUANTUM ALETİ


Elektrik Yüksek Mühendisi Ertürk Tanrısever, 68 yaşında Türk Patent Enstitüsü’nün ödülünü Başbakan  R.Tayyip Erdoğan’ın elinden 13.04.2008 tarihinde aldı. İsveç Brown Boveri şirketinde yıllarca başarı ile çalışmış müstesna bir teknik adamdı. Birgün bana, İsveç’te yaptığı 14 metre yüksekliğindeki generatörün resmini gösterdi, hayran oldum. Ertürk Tanrısever’i bana Teknik Üniversitesi Nükleer Enerji Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Ertuğrul Yazgan tanıştırdı. Tıbbın 100 seneden beri kullandığı bir yöntemi değiştiren Quantum Energy Surgical (QES) cihazının mucidiydi O. Kesiyor, kanatmıyor, hasta hücrelerden başkasına kati şekilde zarar vermiyor. Kuantum enerji cerrahi cihazı adını verdiği, ölü ve kanserli hücreleri buharlaştıran cihazın ilk patentini 5 Kasım 2002’de ABD’den almıştı. (Patent No.su 6780184) Kullanma hakkı için Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ile anlaştı. Ortak tıbbi cihazlar şirketi kurdu.
Buluşun özü argon gazı, argon atomları. Voltajla dokuya müdahale ederken, insan vücuduna elektron hücum ediyor. Bu elektronlar çok yüksek bir enerji ile vücuda çarpıyor. 200 bin kelvin derece gibi bir sıcaklık ortaya çıkıyor, bunu durdurmak mümkün değil. Enerji seviyesi çok yüksek ve yüksek enerji verilmezse tedavi mümkün olmuyor. Ertürk Argon atomunu kullanıyor, bu engeli aşıyor. İnsan vücuduna elektronlar giriyor, iyonlar çıkıyor. Bu sırada vücutta hasar meydana geliyor. Yani iyileşti dediğiniz hasta, tedavi sırasında meydana gelen iç hasar nedeni ile evine çıktığı akşam ölebiliyor. İşte bu 200 bin kelvinlik elektron girişini nötralize eden Dr. Ertürk. Vücuda giren elektronların hızını 200 bin kelvinin onda birine indiren de Dr. Ertürk. Bu şekilde Dr. Ertürk, elektronların hızını kontrol etmeyi, onlara hükmetmeyi de argon gazı atomları sayesinde başarıyor. 200 bin derece enerjinin yüzde birini, kanamayı durdurmak için kullanıyor. Enerjiyi istediği seviyeye indirebiliyor.
Metastazın önünde barikat:
Bu cihaz, tek uygulama ile karaciğeri keserken, önce kanamaları kapatıyor, sonra hastalıklı loblara müdahale ediyor. Bu yöntem herhangi bir şeyin tepesine uygulanıyor. Doku buharlaştırma özelliği dünyada ilk. Bugün hala, karaciğerin değişik bölgelerinde tümör varken hasta ameliyat edilemiyor. Organ nakli gerekiyor ki bu da çok zor bir yöntem. Dr. Ertürk cihazıyla bölgedeki en sert kemikleri bile buharlaştırabiliyor. Ölü ya da hastalıklı hücreyi cihazla buharlaştırırken, hemen yanı başındaki sağlıklı hücrenin haberi olmuyor, yani etkilenmiyor. Metastazın önüne geçebiliyorsunuz bu cihazla.
Kısa süren beyin ameliyatı:
Vüvuttaki en hassas dokulara müdahale edebiliyorsunuz. Mesela, iç kanamalarda müdahale süresini kısaltıyor. Herhangi bir yerde doku kesilecek; önce damarları kapatıyor, sonra kesiyorsunuz bu cihazla. Aynı uygulamada tümörün üstüne tutuyorsunuz cihazı, tamamen buharlaşıyor. Moleküller küçük parçalara ayrılarak buharlaşıp yok oluyor. Bu işlemi yaparken arkasındaki milimetre kalınlığında bir ölü doku bırakıyor. O ölü doku, damarları ve lenf yollarını kapatıyor, dolayısıyla kanama olmasını engelliyor. Yani kansız bir ameliyat ve tedavi. Beyine de müdahale mümkün. Bu kanama durdurucu ve buharlaştırma özelliği nedeni ile beyin ameliyatının süresi dörtte bire iniyor.
Ödül için başvurmadım:
İcadı ABD, Kanada, Avustralya, İngiltere, Almanya ve Yunanistan gibi bir dizi Avrupa ülkesinden patent alan Ertürk Bey bu ödüle şaşırmış biraz: “Patent Enstitüsü, son yıllarda patent almış büyük buluşları tararken, ABD’den patent alan tek türk olarak benim ismimi görmüş.”
Sadece tıpta değil elektronik kimyasal yapılar için de buluşun uygulanabileceğini belirterek ikinci bir patent almamı önerdiler diye yazmış Dr. Ertürk. Sağlık Bakanlığı’ndan ön aday aldılar. Bu süreci takip eden aracı kurum NDI aracılığı ile Türkiye’de bir hayvan çalışması yapılacak. NDI’dan uzmanlar bu deneyi inceleyecek. Çapa Tıp Fakültesi’nde iki ay içinde bu deneyi yapacağız (Acta neurochir, Wien I.Elmacı, Apr (144(4)377-83) 2002).
Değerli okuyucular, maalesef 07.01.2015 tarihinde Elektrik Yüksek Mühendisi Dr. Naim Ertürk Tanrısever’i kaybettik. Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ile kurduğu ortak tıbbi cihazlar şirketi ne oldu? İki tane alet vardı, çoğaltılıp kullanıldı mı? Aletler şimdi nerede? Deney yapılacaktı ne oldu? Türkiye’de alet üretildi mi? Karaciğer ve beyin ameliyatlarında kullanıldı mı?
Böyle bir olayda başarıyı devam ettirecek tedbirler zinciri kimin tarafından, nasıl alınır?
Doç.Dr.Çetin ERTEK

20.01.2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder