..

..
..

26 Nisan 2015 Pazar

Doç.Dr.Çetin Ertek'in yazısı

KANDAKİ VE SUDAKİ OKSİJENİ ÖLÇMEK
İnce bir altın tel alın, 3-4 mm çapındaki cam bir silindirin ortasına yerleştirin. Altın teli dışarıdan gümüş bir tel ile bağlayın. Silindirin altını sadece oksijen geçiren bir zarla (membran) kapatın. Silindirin içine serum fizyolojik (hücre suyu) ile doldurun, devrenin her iki ucunu mikro voltmetreye bağlayın. Silindiri oksijenli suya daldırın. Alet sadece silindirin altındaki zardan geçen oksijeni ölçecek ve sonucu mikro volt olarak size verecektir. Dişçilikte diş kavitelerinde oksijenin ölçülmesine ve yaraların çabuk kapatılmasına yardım eder. Biz, bu küçük aleti Türkiye’de gerçekleştirdik; fakat oksijeni ve sadece oksijeni geçiren zarını (membran) Fethi Olcaytuğ Viyana’dan gönderdi. (20 mikron kalınlığında bir şerit halinde bu zar olmasaydı aleti yapamazdık. Kimya kataloglarını açtığımızda manganez, oksijen, sodyum, potasyum vs birçok iyonları tek taraflı geçiren zarlar (membranlar) satılmaktadır. Polimer kimyasında ayrı bir dal olarak bunlar elde edilir. Teknik Üniversitesi’nin polimer kimyası laboratuvarlarına gittiğimizde oksijen zarı yapmadıklarını söylediler, “yapmayı planlıyoruz” dediler. Oksijen dahil bu küçük aletleri, çok güzel bir geometri ile daha da küçültürsek hücrenin zarının nasıl açılıp kapandığını, sodyum potasyum dengelerinin nasıl sağlandığını, beynin iyonlarla nasıl beslenip çalıştığını daha iyi anlayabiliriz. Bir fotoğraf makinasının deklanşörünün açılıp kapanması gibi hücrenin beslenmesini öğrenmek başlı başına bir maceradır.
Oksijen zarı bir yönüyle oksijen iyonlarını ve sadece onları geçiriyor dedik. Bu tek yönlü geçirgenlik sekiz ay sonra kendiliğinden geçiyor. Zar ödevini görmemeye başlıyor. Bu her nevi iyon geçirgen zarları (sodyum, potasyum, kalsiyum v.s.) biz kendimiz üretiyor olsak, yapılan aleti de nanoteknoloji ile daha da küçülterek beyin hücre alış verişlerini online tespit etmek mümkün olurdu.
Ayrıca öyle ince problar yapıldı ki bir hücrenin iki ayrı noktasına tatbik edilir. Bir tanesi ısı dalgalarını hücreye yayar, ikinci probda bunları algılar. Eğer hücrede kanserojenik bir oluşum varsa ısı iletimi bozulacağından bir gecikme olur. Bu da kanser teşhisinde kullanılır.
Böyle aletleri kendimiz üretirsek, istenilen yere göre küçüğünü daha küçüğünü, büyüğünü çeşitli geometrilerde inşa etmek avantajını kazanırız. 4.000 dolarlık bir aleti kullanırken 1 mm küçüğünü kullanmak istesek dışarıdan aldığımızda 4.000 dolar daha ödemek mecburiyetinde kalırız. Bu aletler denizlerdeki, göllerdeki kirlenmeyi yüzeyden derinliklere doğru istenen incelikte ölçme kabiliyetine sahiptir.

Doç.Dr. Çetin Ertek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder