..

..
..

27 Şubat 2017 Pazartesi

KAYBEDİLEN ALTIN YILLAR


Sene 1963, Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi’nde Çetin Ertek İran ve Pakistan’dan gelen öğrencilere gama ışınlarının enerjilerini ölçen “parıldamalı detektör” aletini öğretiyor. Alete öyle bir zırhlama yapılacak ki alet, uzaydan gelen gama ışınlarını ölçmeyecek, sadece ölçmek istediğimiz örneğimizdeki gamaları ölçecek. Gamalar bazen zırhlama malzemesinin (bakır, kurşun, kadmium) içindeki madde ile etkileşir, x ışınları çıkartır. Bu ışınlar dedektörde sayılır ve ölçü bozulur, büyük yanlışlara sebep olur. O tarihlerde, Atatürk’ün büyük gayretlerle kurduğu Pakt’lar, Doğu’dan ve Balkanlar’dan memleketimize çok büyük yararlar sağlamıştır. Oranın gençlerini biz eğittik. Bizim gençlerimiz orada eğitildiler.
1982 Anayasası’na göre “ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak DEVLETİN GÖREVİDİR. Kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri bu plana göre gerçekleştirilir.” denilmektedir. Görülüyor ki DPT planlarına göre, dünya ikincisi olduğumuz Toryum meselesinde 1962’den beri parmağımızı kıpırdatmamışız. (Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin çok sınırlı çabaları hariç) Birinci 5 yıllık kalkınma planında (1963-1967) nükleer enerji konusuna hiç değinilmemiştir. Halbuki bu tarihlerde, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi’nde 1 MW gücündeki araştırma reaktörü başarı ile çalışmaktadır. İkinci 5 yıllık planda sadece “nükleer enerji kaynaklarından faydalanma imkanları araştırılacak ve nükleer enerji santralleri kurulmasına çalışılacaktır” denilmiştir. Üçüncü 5 yıllık plan (1973-1977) döneminde, öz kaynaklardan faydalanılacağı, eğitim amaçlı prototip nükleer santral tesisine başlanacağı, uzun dönemde nükleer teknoloji girişi sağlamak için nükleer enerji santrallerinin planlama, projelendirme ve tesisinde yararlar sağlayacağı ve ayrıca elektrik enerjisi üreteceği dile getirilmektedir. Radyasyon sağlığı , radyo izotop üretimi, nükleer tıp, radyo izotopların sanayi ve tarıma uygulaması konularının önemle ele alınacağı da vurgulanmaktadır.
Gördüğünüz gibi geçen 15 yılda herşey lafta kalmış, altın değerinde 15 yıl geçip gitmiştir. Altıncı beş yıllık planda (1990-1994) nükleer enerjinin uzun dönemde sektördeki önemi dikkate alınarak, nükleer enerji teknolojisine geçiş için bu plan döneminde çalışmaların başlatılacağından söz edilmektedir. Yedinci beş yıllık plan (1996-2000) nükleer enerji gibi ileri teknoloji alanları ile yüksek bilgi ve beceri kullanan sektörlerde bu tür teknolojilerle ilgili üretim ve yatırım sahalarındaki faaliyetlerinin istenen düzeye ulaşamadığına dikkat çekilmektedir.
Görüldüğü gibi DPT, yedinci beş yıllık planda, faaliyetler istenen düzeye ulaşamadı diyerek kendi kendini tenkit etmiştir. 15 altın yıl daha böyle geçmiştir. Planlarda yazılan birçok nokta yürülüğe girmemiş veya yapılmamıştır. Okuyucunun bu beş yıllık aynı yıllara tekabül eden Güney Kore beş yıllık planları ile karşılaştırmasını önemle öneririm. Saat gibi çalışan ağır ve nükleer endüstri planları. Hepsi planlanmış ve yapılmış. Güney Kore’de üçüncü beş yıllık plan (1972-1976) ağır sanayi ve kimya sanayisini teşvikle ihracata dönük yapıyı hızla oluşturdu. GSMH beş misline katlandı. Dördüncü beş yıllık plan (1977-1981) dünya piyasalarında rekabet edecek sanayi ürünlerinin geliştirilmesini teşvik etti. Güney Kore bugün kendisi için birçok atom reaktörleri yaptığı ve yapmakta olduğu gibi %100 Güney Kore yapımı basınçlı su reaktörlerini ihraç etme kapasitesindedir.
25.02.2017
Doç.Dr.Çetin ERTEK




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder